gaz yağı tenekesi
içine yerleştirdi
ivedi gömesiye
samanları serpince
kırılan saz yerine
tabancasına ayaz
ipince yükü indi
neşesine nedensiz
tabancası kaz ola
ördeğinle salına
küfü pası da akar
pırıldadığı güler
alına babasına
enişteyi kıskanıp
biler incesi ince
ekin yolmaya gider
akşama değin ekin
biçer durasın deli
herkesin önü geldi
baktı tabancasına
üstünü değiştirdi
özendikçe kuşama
ancasına değecek
günü dağın başına
ekin destesi ola
araba harman yeri
eniştesi kardeşi
feyzi üçlü birlikten
geri gelip dolası
arabası bir daha
tabancayı düşürdü
utancına ertesi
birden alıp beline
indi feyziye körsün
dedi sıkıştırdı
hep üseni destesiyle
çakı,tabanca sanır
çıkıp gele kabirden
üstesiyle öküzü
getir koşalım hemen
ay altında
desteler koyun sürüsü gibi
arabaya sarıyor
demetleri gecenden
dibi karanlık
deste oynarken ateşlendi
nicenden üsen
yatın dedi kayınlarına
yere yatanı üsen
feyziyle siperlenmiş
ibramı gezinirken
göreni yerden kalktı
içerlenmiş soruyor
nereden geldi sesi
şu derenin içinden
dediğinden ikramı
bize değildir
belki deyince üsen döndü
bize değildir
deyip kayınlar da çalışır
ibram o yana gitti
ders olsun hepimize
alışır ötekiler
ters yönden dağılınca
tabancanın sesi
pek güzeldi yalımı da
namluya fişek
girmiş mekanizması iyi
çalımı da yamanmış
düşüne pat deyişi
kulak dibine geçti
kurşunu korkusuyla
feyzi kaçalım dedi
üseni de kaçalım
köye indiler ibram
bıyık altı gülüyor
el ayağı yıkadı
hep birden ıslar bezi
geliyor kahvesine
ayınga tütün koktu
kapı açılıverdi
buz gibi mavzeriyle
jandarması yakarız
kıpırdamayın dedi
üzeriyle tabanca
dolu ibram hınzırı
sigara içen el mi
ellerinden sırması
farkında olmadan
mı etkiledi askeri
ellerin on parmağı
tertemiz çocuk eli
önüne saklı demir
yokluğuna çarkında
beli incecik geçti
temize çıkanlara
bir bulsalardı
hırsız olup çıkacak mıyım
saklayacak yeri
bul tavan kovuğuna koy
sıkacak mıyım canı
gezdi dolaştı köyü
mısır tarlasında
ki tüfeği aklayacak
051012denizligülceçaprazlama