Bugün mahzun
şehrimde yine güneş batarken,
Sandalların
sesini yaktı birden hüsranlar.
Martıların
neşesi yerle yeksan olmuştu,
Dindiremedi
mehtap deryamın yarasını.
Ele saldırdı
hüzzam, mevsimim boyun büktü,
Yanakların
hepsine o an matem süzüldü;
Konamadı
dilime güzelim serenatlar,
Şirinleri
ağlattı çile yüklü Ferhatlar.
Sevgi solmuştu
bir bir, elim kalem tutarken,
Rıhtımın
çığlığını bozdurmuştu katranlar.
Gündüzlerimden
kalan hayallerim solmuştu,
Kapatamadı canlar
gönlümün karasını.
Dalgalar
üzerime yangın yeisler çekti,
Koşmalar
çürütüldü, gazellerim çizildi;
Konamadı
dilime güzelim serenatlar,
Şirinleri
ağlattı çile yüklü Ferhatlar.
Hüzün faslına
girdim cevahirler yatarken,
Limanımda
yeniden otağ kurdu isyanlar.
Zamanın
tuzakları yüreğime dolmuştu,
Yıldızlar acı
acı zerk etti tafrasını.
Mehtabım
hıçkırarak elemlerini döktü,
Bana hevesle
bakan martılarım ezildi;
Konamadı
dilime güzelim serenatlar,
Şirinleri
ağlattı çile yüklü Ferhatlar.
Pervane çığlık
çığlık kora korlar katarken,
Vuslatın ipi
koptu, gönle girdi hicranlar.
Hazan,
yapraklarımı sancılarla yolmuştu,
Aşkı
anlamayanlar çıkardı safrasını.
Baykuşlar
birlik olup bağrıma kasvet ekti,
Sımsıcak
hislerime melanetler dizildi;
Konamadı
dilime güzelim serenatlar,
Şirinleri
ağlattı çile yüklü Ferhatlar.