Nil Taksimi
.
gülüyordum
kandırıyordum içimin kar yağışını
yalnızlığımı, sıfırların içinden çekip çıkarıyordum
insandım, dekoltem kadın gibi çaresiz
uykusuzdum
ama hiç korkmuyordum geceden
beni öptüğün anın hafızası aydınlık
kentin mutsuzluğunun kulağını çekiyordum
beyinlerini taşlıyordum iflah olmaz savaşgenlerin
kelepçelenmiş sızılara türkü dinletiyordum
beton binaları kırlara çeviriyordum
kimse görmüyordu, en uzun kavak ben olduğum halde
ne kadar haşarıydım, bekleyerek büyümek yakışıyordu
yıldızlarla ebeleşiyordum
nil kılığına giriyordum, dolunay şaşkın
berrak nü bir akış
cennetin yolunu biliyordum
yaşlı bir yanardağdan yuvarlanan
harflerin telaşı vardı
hüznüme ve tutkuma şiir olmaya gönüllü
yanlarında bir tutam tuz
rüzgârın öpücüklediği bir mendil
gülüyordum
kadehe her uzanışımda ellerim umut ediyordu
düşlere uçan bir kuş gibi
çocukluğum yanıma gelmeye çalışıyordu
ben de ona
içimin uçan balonları doluşuyordu odaya
cıvıldanışım ıssız yanımı yenmişti
omuzlarımı sızlatan bir zerafetle
gülüyordum
ağlamak istediğim çok şey vardı
başım dikti
yüzüm avuçlarım içinde değil
gülüyordum
irademin vardı bir bildiği
ne istersem o oluyordum
kandırıyordum arka bahçemi...
.
(
Nil Taksimi başlıklı yazı
NilgünArıkan tarafından
14.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.