Mesela düşlerin gelse kapıma, ansızın.
Yemiş dallarından taptaze meyvalar toplasam.
Kavuşma ihtimalinin ılık şenliğiyle;
Bacaklarımda seni bekliyor olmanın heyecanı,
Ellerimde henüz açmış frezyalar…
Sen; yeni uyanmış olsan uykundan
Ellerin taze bademler gibi koksa.
Yüzünde mutluluğa uyanışın
Ve hüzünden ayrılışın dinginliği olsa.
Çayını her yudumlayışında adımı ansan
Bardağını uzatsam…
Ellerin soğusa, ısıtsam,
Eskiyen her şeye inat seviyorum seni,
Kızdığım her şeye inat seviyorum.
Sen; beni dikenli tellerden kurtaran tünel,
Ben tünelde ışığına boğuluyorum.
Her adımımda bir yeni keşif heyecanı,
Her adımımda, yüreğime dolanıyorum.
Ellerin tutmayacaksa anlamsız ellerim.
Seni anmayacaksa dilim; anlamsız.
Hislerim çağırmıyorsa seni; yoksunum kalpten.
Ve sen; sen olan her şeyle güzel,
Sen olan her şeyle dolu,
Senleşen her şeyle, daha bir anlamlısın.
Benim olsaydın…
Tüm kendine aitliğinden sıyrılıp,
Kuşatan her şeyden ayrılıp,
Bağlayan her şeyden kopup
Benim olsaydın.
Seni düşlerimin kuş tüyünde uyuturdum
Bilesin.
İçimde büyüyen kelimelerimle büyütürdüm.
Sızlanan şiirlerimle beslerdim.
Ruhumu kuşatan aydınlıkla doyururdum.
Sen, hiç tanımamışsın kendini.
Ruhundaki dipsiz okyanusu bir boşluk sanıyorsun.
Damlalarım sızdıkça billurdan sularına
Işıldayan kalbini yenice tanıyorsun.
Sularında inciler, damlalarımdan değil!
Sen, incilerden ibaret bir ruhta yaşıyorsun.
Affet beni; liyakatim olmazsa sana
Sana biçilmiş bir “değer” im, sanma.
Değerli kılmak için belki kendimi
Bir kararsız iklim gibi geldim kapına.
Affet beni; onur vermezsem sana.
Beklemek… uçsuz bucaksız bir limanda
Belki hiç yanaşmayacak bir gemiyi.
Beklemek… Belki bilerek hiç gelmeyeceğini.
Olsa olsa bir düşbazın yegane eğlentisidir
Beklemek… er geç cevabı bulunacak bir sorudur
“Seni seviyorum” demiştim ruh ikizim.
Evet; baharın gelmesiyle bir tutuyorum seni.
Bir ağacın buluşmasıyla çiçeklerle
Bir toprağın dirilmesiyle.
Bir çiğdemin filizlenmesi,
İçimde yeniden bir huzurun belirmesiyle bir.
Yaşamakla bir.
Baharı soluyan bir kardelendir elimdeki,
Düşlerini yarında unutmuş bir hercai değildir.
Seni seviyorum demiştim “ruh ikizim”
Düşlerime salıncaklar kuruyorum senin için,
Ve uçsuz bucaksız limanlardayım hala…
Gelecek misin?