ondörttemmuzikibinonbir
mesnevî
(fe‘ilâtun fe‘ilâtun fe‘ilâtun fe‘ilun)
o güzel üsküdar’ın hayli güzel kız kulesi,
duruyor öylece ma‘sûm; barışın sarp kalesi.
“bu tuzun farkı nedir?” dersen eğer… tuz mu bu be?
‘âdetâ bir büyüdür, hem o kadar u‘cûbe.
bu geniş, tuz dolu hulyâlarımın yok ki sonu;
üsküdar’dan, denizinden bahis etmekse konu.
şu mu‘azzam kule: haşmet dolu bir ‘aşk anıtı.
onu şartsız severim; amma bunun yok kanıtı.
beş buçuk yüzyıla sığmaz medeniyyet eseri;
dilerim; sonsuza dek koşturacak, hep ileri.
ki sunar âb-ı hayât, çeşmelerin şen uyumu.
tıbkı şâ‘ir gibi te‘sîrlidir her yudumu.
üsküdar şen, güzel insânı da şen, rûhu da şen.
hocanın tatlı ezânın işiten pek daha şen.
başka şâ‘ir de diyormuş ki: “hayâlimdeki şehr”.
-ki hayâlmiş gibi gösterdi hakîkat dolu nehr.