Köşke hicran
salma mâhir, yandığın nur güldedir;
Neyde nâlân
çalma neyzen, yandığın zâr güldedir;
Mihre bühtân
derme gönlüm, yandığın kor güldedir;
Bağda mâtem
serme bağban, yandığın hâr güldedir;
Şehre gaflet
süzme neslim, yandığın yâr güldedir!
Zerk edip dur
neşveler hep, mesnevin can yakmasın;
Sûzinaklar
sarsmasın han, dertlerin şer yıkmasın;
Kahrı bozsun
bülbülün hep, bağra mâtem takmasın;
Aşkı kaldır şâha
sık sık, câna fettân akmasın;
Şehre gaflet
süzme neslim, yandığın yâr güldedir!
Nur segâhım
çağla artık, solmasın dermanlarım;
Bağda her gün
kanlı yaşlar sermesin müjganlarım;
Derdi candan
toplasın hep, titresin harmanlarım;
Meşke aşklar
dizdirin siz, gülmesin şeytanlarım;
Şehre gaflet
süzme neslim, yandığın yâr güldedir!
Ey rebâbım
yığma kasvet, gelse hüsran bağrıma;
Dehre sümbül
sevk edip dur, haydi son ver kahrıma;
Derdi cânân
salmasın hiç, derme zârlar zârıma;
Neyzenim
dağlanma, vuslat zerk edin dildârıma;
Şehre gaflet
süzme neslim, yandığın yâr güldedir!
İnlesin Pervâne
sık sık, toplasın hep şûleler;
Dillerinden
çıkmasın kor, kalpte dinsin nâleler;
Mihre gelsin
neşveler hep, gözde ölsün jâleler;
Kasrı örsün
nur Nedimler, bağda açsın lâleler;
Şehre gaflet
süzme neslim, yandığın yâr güldedir!
( fâ i lâ tün
/ fâ i lâ tün / fâ i lâ tün / fâ i lün / )