.
cümlesi bozuk ağzımda kaçışın
güneşimi yaktılar uzak diyardan
kabuk bağlamayan yarasın zer
ifadesiz çöle sürgün yüzüme
soğuk ter gibi alnımdan dökülür ecel
uslanmaz içimde çocuk zavallı halime
adını koymuşlar ya zamanla alışmak
alışmak ki hüzün kokan yalana susmak
dal budak kurumadan
serildi dibine ziyan elem eğildi yaprak
döküle döküle düşünce can
ey can! kar yağıyor kar üstüne
çırpınan günün bir tutam saçısın serçe
nefti sandık içinde saklanan
yürür geceme pusulasız yol bin vuslat
baş ucunda bağrı yas bağlamış toprak
sende büyürken sus bende ağlaşır ah
fidanım boynu bükük erik ağacım
yeşerir mi mevsimince sen görmesen de
topladı meyvesini gitti öbür düşüne susamak
hareliyken yazmanda gül nefesin sıcak
şimdi sesimden de uzak elini tutmak
çok geç bir adım ötesi öylece
seni yine doyasıya yaşamak
aceleci yağmurun buğusunda bakışın
artakalan acıyım kahve renginden uzak
.