.






cümlesi bozuk ağzımda kaçışın

güneşimi yaktılar uzak diyardan 


kabuk bağlamayan yarasın zer

ifadesiz çöle sürgün yüzüme

soğuk ter gibi alnımdan dökülür ecel 

uslanmaz içimde çocuk zavallı halime 


adını koymuşlar ya zamanla alışmak

alışmak ki hüzün kokan yalana susmak

dal budak kurumadan

serildi dibine ziyan elem eğildi yaprak


döküle döküle düşünce can

ey can! kar yağıyor kar üstüne




çırpınan günün bir tutam saçısın serçe

nefti sandık içinde saklanan 




yürür geceme pusulasız yol bin vuslat

baş ucunda bağrı yas bağlamış toprak


sende büyürken sus bende ağlaşır ah 

fidanım boynu bükük erik ağacım

yeşerir mi mevsimince sen görmesen de 

topladı meyvesini gitti öbür düşüne susamak


hareliyken yazmanda gül nefesin sıcak

şimdi sesimden de uzak elini tutmak

çok geç bir adım ötesi öylece

seni yine doyasıya yaşamak

 

aceleci yağmurun buğusunda bakışın

artakalan acıyım kahve renginden uzak 

.


( Zer başlıklı yazı NeclaKezbanT tarafından 23.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu