Gözlerimin
önünden açılmıştı perdeler,
Hakkın âşıklarını
görmeye ramak kaldı.
Kalemimin ucunda
uyandı kasideler,
Gönül
sultanlarını örmeye ramak kaldı.
Bezm-i elest
hasreti içimde yanıyorken,
Ravzalardan dökülen
şaraba kanıyorken,
Gönlümün
sofrasında hikmete banıyorken,
Neyin şikâyetini
sermeye ramak kaldı.
Çöllerimden
ruhuma yaklaşıyor Mecnunlar,
Şulelerle
çağlıyor kalbimdeki sütunlar,
Ötelerin ötesi
zerk ediyor efsunlar,
Hakikat güllerini
dermeye ramak kaldı.
Özümü
aydınlattı şafakların ziyası,
Düşlerime
giriyor Galiplerin rüyası,
Şimdi inciler
döker sözlerimin deryası,
Zamanın kâbusunu
dürmeye ramak kaldı.
Pervane sevk
ediyor umudun kuşlarını,
Saadetle
süzüyor gözünün yaşlarını,
Nur yüklü
yüreğiyle söylerken kışlarını,
Bembeyaz
ufuklara girmeye ramak kaldı.