Hadi ne duruyorsun tezgâha yükle çile;

Sevdasız hece kurma, destanın sükût eder.

Rabbinin hikmetini yaklaştır artık dile;

Gönlünde alev karma, harmanın sükût eder.

 

Nehirlerde gezinme, yüz şimdi okyanusta,

Hüsranların kalmasın gönül denen fanusta,

Olmasın gecelerin bitimsizce kâbusta,

Sözünü şerle yorma, ummanın sükût eder.

 

Can yakan hüzünleri zerk etme çiçeğine,

Gafletleri dayatma bahçenin dibeğine,

Acıların gelmesin canlanan emeğine,

Bağbanlarını kırma, bostanın sükût eder.

 

Avcıyla birlik olup üzme ormanlarını,

Sisler açılsın artık derme dumanlarını,

Bülbüllerin şad olsun, ördür dermanlarını,

Mevsimlerini yarma, ceylanın sükût eder.

 

Bu âlemin geçici, bugün varsın yarın yok,

Saplama yüreğine hüsranınla bin bir ok,

Ördür artık tövbeni, süzülmesin gönle şok,

Özüne gaflet sarma, zamanın sükût eder.

 

Ey Pervane yak artık, yanmayan sineleri,

Şehrine güller yığıp ihya et haneleri,

Canlarının özüne süzdür Medineleri,

Menzile aşksız varma, fermanın sükût eder.

 

 

 

 

 

 

( Sükut Eder başlıklı yazı pervane tarafından 10.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu