Medine müdafii Fahreddin Paşa 1917 yılının başında harbin neticesini önceden tahmin ederek Ravza-i Mutahhara ( Mescid-i Nebevi ) deki kıymetli hazineyi özel bir heyet ve muhafız kıtasının koruduğu trenle gizlice İstanbul’a sevketmişti .

Seksen iki parçadan ibaret bu değerli hazine 17 Nisan 1917 tarihinde güvenilir bir heyet tarafından tutanakla tesbit edilmiş ve içleri galvanizle kaplanmış sandıklar “ “ İstanbul’da açılmak kaydıyla “kurşunlanıp mühürlenmişti .

Suriye’deki Ordu Komutanı , İttihat ve Terakki Partisinin üç liderinden biri olan Cemal Paşa’nın İstanbul’a çektiği telgrafta “ Hicaz Kuvve-i Seferiyyesi Kumandanlığı , Osmanlı Padişahları ile bir çok zengin müslümanın Ravza-i Mutahhara’ya hediye ettikleri kıymetli eserleri sandıklara koyarken , bu eserlerin , hademelerin ( hizmetlilerin ) ihmal ve teseyyübü (kayıtsızlığı ) sonunda senelerden beri renklerini ve ve bazı taşlarını ve inci püsküllerini zayi (kayıp) ettiklerini , üzerinde bulunan tozun bu nadide (az bulunur) taş ve incileri belirsiz bir hale getirdiği görülmüştür . Binaenaleyh bütün eserlerin İstanbul’da gayet itina ( özen ) ile ehl-i vukuf (bilirkişi) önünde açılması ve hepsinin üstad sanatkarlar vasıtasıyla tamir ettirilmesi ve temizlettirilmesi hususlarını hatırlatır ve arz ederim “ dediğini ;

Kurşunlu sandıkların açılması hususunun Suriye Valisinin de telgrafıyla daha da belirginlik kazandığını , hazine sandıklarının Cemal Paşa tarafından yetkisini aşarak açtırıldığını , güya noksanlıklarını (?) tesbit ettirerek bağlı olduğu makama akıl (!) verdiğini ;

400 Sene egemenliğimiz altında kalan Hicaz (Mekke-Medine)’da görev yapan atalarımız , Peygamber(sav) Efendimize duyduğu sevgiden ötürü , kandillerde zeytinyağı yerine gülyağı yakan , trenler gürültü yapmasın diye Medine raylarına keçe döşeyen , “ Peygamber’imin kabrini düşmana teslim etmem “ diyerek ,Padişah’ın “ Teslim ol ! “ emrini dinlemeyen Medine Müdafii (savunmacısı) Fahreddin Paşa’nın ileri görüşlülüğü ile , heyetle tutanakla ,özenle , gizlilikle İstanbul’a sevkedilen özel hazinenin Şam’daki Kumandan Cemal Paşa tarafından açıldığını , çirkin iddialarla çekilen telgraftan sonra tekrar sandıklanarak gönderilen eşya üzerinden birçok mücevheratın kaybolduğunu ;

Dört milletvekilinin bu meseleyi Meclis’e soru önergesi olarak getirdiğini , hükümetlerin ,Harp Divanı (savaş mahkemesi) ‘nın bu konuyla ilgilenilmesine rağmen “hırsızlığın “ sonunda ört bas edildiğini ;

Osmanlı Devletini çökerten üç liderden biri olan Cemal Paşa’nın I. Dünya Harbi yenilgisinden sonra yurt dışına kaçarak 1922 yılında Tiflis’te bir Ermeni tarafından vurulduğunu ;

BİLİYOR MUYDUNUZ ?
( Bunları Biliyor Muydunuz ? (1) başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 22.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.