Serserisin
ruhum serseri.
Rüzgarın
önünde yaprak gibi savruluyorsun,
Deli deli
Her seviyorum
diyene inanıyorsun ya
Aşk olsun
sana.
Mutsuzluğun
gözlerini kapatıyorum,
Sobelenirsen
aldanıp yanma,
Ne kadar
safsın be ruhum!
Şimdilik
saklıyorum seni gönlümün zindanına.
Prangaladım
incecik bileklerini,
Az önce
de mutluluğun mesaisi bitti.
Göz
ucuyla dokunuyorum yaralarına,
Örselenişlerin kan revan…
Aldanışların kâr kaldı yanına,
Sevinmiyorum
elbette.
Sevgiler
kuş gibi avuçlarımdan uçup gitti
Sus,
şimdi her şeyi bırak zamana!
Az önce
de mutluluğun mesaisi bitti.
Dertler
sıra sıra dizilse de aldırma.
Gönlüm
sen neyin derdindesin,
Hasretlerin
rengi değişti sen hangi renksin?
Acemisin
bu oyunlarda…
Senin
inandığın öz sevdalar yok buralarda.
Kapanırken
karanlığın perdesi
Az önce bitti mutluluğun mesaisi.
Bekleme!
O kapıdan
elin boş döneceksin.
Sevgili
yok sevenler firar eylemiş
Tezgâhlar
boş..
Son
kullanma tarihi geçmiş duyguların.
Defolu
yürekler,
İkinci el
pazarında sergilenmekte.
Sen ruhum
!
Gelecek
bahar umutlarını,
Yüreğinde
sakla ve bekle…
Parça
parça olmadan yüreğin,
Ruhumun zindanlarında
kal gitme!
Kara kışa
çevirirlerse baharını,
Sana
kıyamam...
Göçmen kuşlar buralardan
yeni gitti.
Mutluğun
da mesaisi az önce bitti.
Bir kaç
gün mutsuzluk uzak olsa ne çıkar?
Ne çıkar
güneş sonra dan doğsa
Aydınlığın
özünü yakalamak varsa ebediyen
Acele
etmek niye?
Aşkın
siparişi yok ki eğreti dursun yüreğinde.
Tam
hayallerin ucundan tutacaktık ki geç kaldık,
Az önce
mutluluğun mesaisi bitti.
Senin
olanları kurban etmedik hiç uğruna
Gözlerinden
yaş akmadan katre katre.
Keşke
demeden iteledik her şeyi bir kerede,
Tutulsa
da nutkun,
Sökemediler
yüreğini yerinden.
‘’Bu gece
yıldız toplayalım mutluluğun mesaisi bitmeden’’
Sen ve
ben…
Gamze YAĞMUR
05/01/2013