Kader mi / tesadüf mü ?

 

Belkide ikisi birden.

 

Kaderim tesadüfler,

Tesadüfler de kaderim olabilirdi..

 

Cevapsız bilmece gibiyim.

 

Paradoks kokusu var havada,

Ve

Hiyerarşik yapım revizyon alarmı veriyor..

 

Gözlerimi,

Kapatmakla kapatmamak arasında,

Verdiğim mücadele sırasında akıl almaz yolculuklarım oldu..

 

Bütün kıtaları ben keşfetmiştim,

Tüm savaşlar benim kahramanlığında son bulmuştu..

 

Sevimsiz alışkanlıklarım  bana ait değildi,

İçimdeki fırtına yaşadıklarıma hep aykırıydı diyordum..

 

Hissetmek ve düşünmek  önemliydi..

 

Diğer yandan,

Eylemsiz söylem de tütsünün dumanı gibiydi..

 

Derinlerden gelen rüzgarın sesini duyabiliyordum..

Yine de çok sessizdi ve kaslarım uyuşmaya başlamıştı..

 

Gözümün önüne filmler geliyordu..

 

Akıl oyunları seyrettiğim en iyi filmlerden biriydi..

Yarattığım oyunda oyuna geldiğimi düşünüyordum..

 

Tabuta gireli,

Henüz dört saat olmuşken,

Beni nesnel yapan doktrinlerimi çoktan çürütmüştüm..

 

Aynı anda,

Devlet başkanı, filozof ve mesih/tim..

 

En tehlikeli duygularda,

Kendime  fazlasıyla küstah olabilmeyi başarmıştım..

 

Cüretkârdım !

Ama neyin sonucu ?

 

Dünyayı kurtarma isteği,

İçimdeki gerçek iyilikten mi yoksa korkudan mıydı ?

 

Günah çıkartıyor olabilir miydim ?

 

Bana bunları içinde yattığım tabut mu düşündürüyordu ?

 

Sahi,

Mahşere götürmek istediğim hangi bendi ?

 

Sorular da,

Sorulara konu olan gerçeklerim de çok soğuktu..

 

En az ölüm kadar belki de ölümden daha fazla..

 

Tabutta yatan bedenim,

Yer kabuğu kadar yorgundu,

Mesih/lerin çileli  yoluna dayanamazdı..

 

Zihnim !

 

Düşünüyorum da sadece yüzde yediyle,

Filozofların esnek cetveline bile  erişemezdi..

 

Ruhuma gelince,

Kaybolmasaydı bu tabutta olur muydu acaba ?

 

Ve 

 

Kâlp !

 

Evet

Belki de duruşu en sağlam oydu,

Ama paradigmamın diğer halkaları yokken ne işe yarardı ki ?

 

İmkânsız isteklerin düşselliğinde,

Kaybolduğumun farkına varıyordum yavaş yavaş..

 

Sanırım,

Kader ve Tesadüf puzzle parçaları gibi,

Bir bütünün en önemli figüranlarıydı ayrılamazdı..

 

Tesadüfen gelişenler irademi aşan şeylerdi,

Beni bertaraf eden her olay ise kaderimdi...

 

Yalın gerçeğim ölümse  de,

Tabuta canlı girmek benim seçimimdi..

 

Seçim !

 

Nedense kendimi birden daha yalnız ve mutsuz hissettim..

 

Kelime mi çok ağırdı, başa dönmek mi ?

 

Bu yenilgiden sonra,

Uyanamasam da uyumak istiyorum artık..

 

Çünkü

 

Şimdi daha çok üşüyorum !

 

 

 

Bülent KAYA

( Tabut Gunlukleri - 3 - Yüzleşme başlıklı yazı YuReKiKLiMi tarafından 9.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu