yıllardır saklandığım barınaktan ayaklarımın götürebildiği kadar uzağa demir kapımın soğukluğuna ki ilk kez hissediyorum onu oysa o da benim gibi hep burda. -işte oraya ve yanına , ehlileşmiş bir yalnızlaşmayla gidip düşü/yorum alnını otobüs camına parmaklarını nefesine dayamış afeti zulme hayır. ahvalimden sır yok
ayak parmaklarıma bulaşan çamur yüzüme muştu oluyor. insanlar ağlıyor omuz hızalarımda elleri ceplerinde ısınan aylaklar düşleri soğuk kar altında, köprüde el açan siyah poşetlere ağlayan şevkatimden çok cebime bakan aç gözlü bir dilenci ihaneti gibi rehnedilmiş bir saatin akrebiyim. yavaş ve sessizce soluyorum aklımı yitirişimin cinayet saniyelerini. gözlerini. hatırlamıyorum.
ve artık bir daha asla dememek için acıya son reddesine kadar olgunlaşmalıyım. daha fazla ağlamamak için en çok ben ağlamalıyım daha fazla üşümemek için bu zamanlar en çok ben üşümeliyim. güneşin esmer tenine kızarcasına en çok ben yanmalıyım. en çok ben dememek için en çok ben...
şeşbeş diyorum elimdeki zarlara hep yek geliyor ne fayda
( Ve Artık Bir Daha Asla Dememek İçin başlıklı yazı Deniz Pınar tarafından 15.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.