Dost Bildiklerim
Kalbin karalığı vurunca
göze
Nefret güfte olur söylenen söze
Sen söyle sen
işit, gerek yok
bize
Meydan sana kalmış, bilsin
dostların...
Zeytinyağı gibi bir de üste çık
Huzuru bozmaktan ne usan ne bık
Gözlerin musluğu zaten hep
açık
Ağla gözyaşını silsin dostların...
iblis bir gâfile selam verince
Hazırdır çukuru, hem de derince
Sırtında kul hakkı kabre inince
Söyle de yanına gelsin dostların...
Yangına körükle gitse de gafil,
Hesabın sonunda bakar ki sefil
Üfleyince sura, bir gün İsrafil
Sıkıysa, dünyada kalsın dostların...
Bir musibet beni düşürmez ye´se
Alıştı kulağım detone sese
Kavgayı seyretmek meziyet ise
El çırpsın, izlesin, gülsün
dostların...
Cümbüş var de, çağır, sen de ol köçek
Ya da gir halaya, bir de başı çek
Doldur zehirini kadehten bir çek
Neşeyle oynasın, çalsın dostların...
Gâye haksız iken çıkmaksa galip
Say ki ben
yenildim, tak boynuma ip
Yüzsünler
derimi, ölsün bu garip
Dört yana
tellallar salsın dostların...
Derdimi
Rabbime ettim havale
Bundan böyle
seni almam kaale
Hançeri
sırtımdan vursalar bile
İstemem
kahrolsun ölsün dostların...
Bakma el elinden gelen alkışa
Yazıktır, çevirme yazını kışa
Gitmesin yazdığım dizeler
boşa
Okusun, bir ibret alsın dostların...
Mecit AKTÜRK