.B.






İnsanlık tarihinde toplumların gelişen ihtiyaçların gereği teknoloji ilimle gelişerek yaşamda büyük kolaylıklar getirirken ulu Yaratıcı , dünyaya yerleştirdiği insanın manevi hayatını da onların içinden seçtiği örnek insanlarla düzenlemeyi murat etmiştir . İnsanın dünyaya geliş amacı , yapması , yapmaması gerekenler , sonunda görülecek büyük bir mahkemenin esasları hep o örnek insanlar tarafından anlatılmıştır

Büyük bir elçi (Hz.Muhammed ) tarafından tüm insanlara tebliğ edilen Kur’an neden hacimli bir kitaptır)?
Neden Arapça indirilmiştir ?

Bu sorular hep zihinleri kurcalamıştır . Hz.Muhammed (sav) , Hz.İbrahim Peygamber soyundandır . Bir oğlu İshak’ın soyundan Yakub (İsrael ) oğulları , diğer oğlu İsmail’in neslinden Araplar türemiştir . Yani Araplarla Yahudiler amca çoçuklarıdır . Arap toplumu içinde seçilen bir elçiye onun ana diliyle indirilen arapça bir Kur’an’dan daha tabii bir şey olamaz . Eğer Allah bir Rus’u elçi seçseydi muhakkak ki o topluma da Rusça bir tebliğ yapardı .

Kur’an evrenseldir ve geçen zaman içinde her toplumun diline anlamlı bir şekilde çevrilmiş , orijinal Kur’an’a katiyen dokunulmamış , bir harfi dahi değiştirilmemiştir .
Kalınlığına gelince eğer Allah dileseydi daha kısa bir metin gönderir ve onunla yetinirdi . Ama aziz Peygamber’in 22 yıllık hayat diliminde olaylarla bağlantılı olarak parça parça vahyedilmiştir. Biliyoruz ki vahiy , peygamber kalbine doğan ilahi sözdür . Kur’an bir şiir, hikaye, masal ve hukuk kitabı değildir. İnsanı hedefe oturtan , sahibini tanıtan , nasıl davranması gerektiğini hatırlatan , olayları ve kıssaları hisselerle açıklayan ve okurken insanları katiyen sıkmayan ilahi bir tebliğdir .

İslamiyet , bir yaşam biçimidir ve nasıl yaşamamız gerektiğini Kur’an bildirir . İçinde ibretli hikayeler , tekrarlar,öğütler,müjde ve uyarılar vardır . Asla sıkıcı değildir. Ben okumayı seven bir insan olarak hayatımda bir kitabı iki defa okumamışımdır fakat Kur’an’ı defalarca okumama rağmen her seferinde sanki ilk defa okuyormuş gibi olurum .

Bir cami avlusunda emekli bir subay arkadaşıma rastlamıştım ve gülümseyerek bana şöyle demişti : “ Kur’an’ın Türkçesini okuyorum . Yasin suresinde gördüm ki Cennet’te ne güzel şeyler varmış … “

Pakistan’ın milli şairi Dr.Muhammed İkbal bir kitabında babasının sözlerini nakleder : “ Kur’an’ı sana indirilmiş gibi oku ! “

Bir gönül adamına sormuşlar : “ İnsanların arasına pek katılmıyorsun . Yalnızlık çekmiyor musun , canın sıkılmıyor mu ? “ Allah dostu tebessüm etmiş “ Ben yalnız değilim ki .. Allah’ın benimle konuşmasını arzu ettiğim zaman Kur’an okuyor , ben Allah ile konuşmak istediğim zaman namaza duruyorum . “
( İnsan Ve Kur’an başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 26.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu