Sütleğen bahçelerin son inciri bu/

Yüreklerimizde döllenen…”

 

Ete bürünmüş acıların son demi

Birazdan çekiştirecekler

Bir yanda soluk günahlar

Ötesinde vefa durakları

Mimi çekilen gözlerin duası

Hayra alamet değil/

Bal dudaklar büzüşürken

Ateşte…

 

Bu köprü!

Sıratın bir kolu

Giderken üryan

Sönerken ağulu

Sözlerden ırak bir meçhüle

Yüreğe taş bağlasan boş

Ufak hesapların ayrımı yok

Düşün iklimlerinde umarsız

 

Sol yüzü telve dünya

Bir fal üfle benliğe

Saç tellerin kopunca

Nereye tutunacak elin

Uzak badirelerin kime

Son pişmanlık çaya üflenen

Tat eksenleri…

 

Son kez!

İffetine üşüşen leş kargaları

Bıyık buran inançlar

Muştulara özenti

Çarmık seansı

İlmek ilmek

Adalet…

 

Kalbe gömülü;

Ne yaparsam dünyada

Kıblem insan/yönüm turna

Her semaha uzanış

Diyetleri ödemesiz

Pazarlık bu

Göğümüzde

Yükselen…

 

Araf’a!

Kuş sekileri

Renk çalanlar

Ya/da kire bulanan

Budala karanlıklar

 

Dolsa da bohçam

Bahtsız gelinler kefensizdir

Bir kuru ekmek ve zemzem

 

İşte bütün ibadet çehrem…

( Araf başlıklı yazı prens tarafından 21.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu