bakmayın aşk yazıp, aşk söylediğime.
 

kimsesiz ve yoksulluğuna el değdirmeden
ve sanki el
ve sanki hiç tanımamış gibi uzak geçip,
uzak yürürken sokakları başka gailelerle,
aslında ne kalp çarpıntısını ne adımların tedirginliğini
hakketmiştir, sen denilip,
yokluğunda methiyeler dizilen...
 
ne çok türküde kendimi kaybedip
devasa inşaat izbelerinde,
saklıyorum bir garip bel ağrısını herkesten.
ne zaman ki bir acayip vuruyor bir yandan soğuk,
bir yandan ağrı,
kimseler görmesin diye karanlık koridorlarda
yaş döktüğüm de oluyor; bir sana, çok bana
en çok da yalnızlığa...
 
sana, güneşe, aya,
sana benziyor diye, gözlerin diye denize, yakamozlara,
çığlığımı çığlığına eş edip, sanki sevda diyorlar diye martılara,
renk körü, çaresiz, mutluluk yoksunu şiirlere inanıp
mavilere yazdım ama,
sanki bugün daha çok mu anladım ne
aslında yazılması gerekenin ben olup,
her kimlik, her suret ve ne yazık hiçbir gülüşte
yerimin olmadığını...
 
sen benim hiçbir şeyim olmadın
ve meğer herkes herkese hiç...
kandırdın. 
gücüm sandım arkamı dönüşlerde kızıp,
sarılacağını hep düşündüğümden.
bir başka sandım.
bir başka sandım benli şarkılara meylettiğine
inandığımdan.
 
yanıldım...
 
belim ağrıyor.
bir türkünün son dizesini uzattıkça uzatıyorum farkındaysan
ama,
artık nefesim yetmiyor haberin olsun,
Lale...
 
 
 

geç yazılmış şiirlerden
.
( Laleye Mektuplardan 12 başlıklı yazı HimmetAYGÜT tarafından 22.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu