Ne kadar da mutluyduk değil mi?
Gidiyorum dedin ya; ta şurama bir balyoz indi!
kırıp döküldü sol yanım!
Kıl payı kaçırdık mutluluğu…
Aşkın çıkmazlarında çırak sevgi,
Beyaz sayfaya işlenemedi.
Gidiyorum diyordun ya; ta şurama…
İçime, ayrılığın ateşi düştü şimdiden
daha yarına çok var!
Belli etmeden içten içe yanar kavrulurum ben.
Gidiyorum dedin ya;
Ta şurama saplandı yokluğun…
Gittiğin yer yakın olsa, yol olmaz mıydım yollarına?
Çiğneyip geçseydin umursamazdım!
daha kaç kere yok olacağım?
Gidiyorum dedin ya; ta şurama…
Ta şurama, ince den inceye bir sızı yayıldı
Yokluğun dizildi gözlerime damla… damla…
Sök götür yüreğim hediyem olsun,
Lazım olmaz! sen gittikten sonra…bana.
Gidiyorum dedin ya;
sevginin kıyısında mülteci kaldım
Hep kaçak dolaştım aşamadım sınırlarını…
Korkmadım sana tutuklu kalkmaktan
kelepçeleseydin beni sana…
mahkum olup müebbet kalırdım yanında,
aşkı ekmek, sevgiyi katık yapardım infaz zamanına.
Gidiyorum dedin ya;
Ta şurama ciğerlerime yıldırım düştü
sanki; sıradan bir şeydi söylediğin
Dönmeyen birini umutsuzca bekleyeceğim,
Kolay mı?
Gidiyorum dedin ya;
Ta şurama boğazıma kelimeler düğümlendi
İdam sehpasında infazını bekleyen mahkûm gibi
İlmeği boynuma geçirmelerini bekliyor,
korkmuyorum ölümden şimdi.
Gidiyorum diyorsun ya;
Ta şurama gözlerime hayalin indi.
Yarın bu saatlerde ayrılıyorsun benden
Kefene sarıldığımı bilmeden,helalleşmeden
Gitmek var mıydı bu şehirden?.
Hani, bir kez daha düşünsen diyorum
Aynı şehirde ayrı olalım ziyanı yok.
Seni görmesem de, var olduğunu bilerek yaşamak,
Aynı havayı teneffüs etmek,
Ta şurama, yüreğime dön de bir bak!
Gidiyorum dedin ya;
Gitme bu şehirde kal!...
Gamze YAĞMUR