Vakit
daraldı…
Şunun
şurasında bir kaç dakika daha var.
Söylenmemiş
ne kaldıysa durma söyle!
Tükettiğin
nefesin telafisi yok, geri sarmıyor zaman.
Yelkovan
ve akrep koşuyor dört nala,
Takvim
yaprakları kopuyor ardı ardına.
Sahte
sevgini nasıl sığıdıracaksın daralan zamana
Konuşacak
sözlerin anlamı yok,
Yorma
nefesini biraz susmayı dene!
Gülüşlerin
bile alaylı,
Şimdi
gitme sırası bende.
Birkaç dakika kaldı…
Yüreğimi
hazırladım, sensiz iklimlere yolculuk başlıyor.
Son
bir mektup bırakıyorum aynanın önüne,
Toparlanıyorum
merak etme.
Unuttuğum
ne varsa yak!
Yak,
hatırlanacak bir iz kalmasın geride
Şimdi;
gitme sırası bende.
Birkaç dakika kaldı…
Adına
yalnızlık koyduğum yerlere uğrayacağım.
Yalanlarına
ayıracak vaktim yok, geç kalıyorum.
Kelimeler
yapışıyor titreyen dudaklarıma,
Benden
kalan boşluğu asla dolduramayacak,
Hayatının
kıyısına yabancı baharlar vuracak…
Gök
kubbe yavaş yavaş başına yıkılıyor sanacaksın,
Yokluğumun
ağırlığı sersemletecek seni,
Her
seferinde dört duvara çarpacak bedenin,
Parça
parça…
Sessizlik,
dile gelip sitem edecek.
Karanlığın
koynuna saklandığında huzur arayacaksın
Kapı
gıcırtısına hasret…
Çığlıklarını
kendin duyacak,
Yalnızlığa
sarılacaksın korku düşlerinde.
Gölgen
büyüyecek gözlerinde..
üzerine yığılacak anılar ve çıtın çıkmayacak.
Şimdi
gitme sırası bende…
Gidişim;
ölüm acısı gibi düşecek yüreğine yanacaksın,
Fakat
naaşım olmayacak elinde.
Birkaç dakika kaldı…
İhanetlerini
toplayıp koydum bir köşeye
Sus!..
Seni
dinleyecek kadar kalmayacağım,
Masallarına
kapalı kulaklarım.
Biten
bestenin son nakaratısın,
Mırıldanıyorum
dilimde
Şimdi
gitme sırası bende…
Çünkü
kat kat örttüm hatalarını, suçların üzerimde.
Gamze
YAĞMUR