Seni arıyorum düşmüşüm
kalabalıklarda, kokunu arıyorum saçlarda, gülüşünü gözlerde, sesini
melodilerde, dokunmuşluğunu masum yüreklerde, şefkatini çaresiz omuzlarda,
aşkını yalnız kalplerde.
Bulamıyorum ama!
Adresini biliyorum; tenhalardasın,
yalnızlardasın, hiçlerdesin, kuytulardasın, izbelerdesin. Bende saklısın
biliyorum, içimdesin.
Göremiyorum ama!
Neredesin diyen şaire inat, soruyorum: “Sahi neredesin
sen?”
Yer yarıldı gök yıkıldı, çarşaf çarşaf
savruldu bulutlar.
Dağlar un ufak oldu ahımdan,
kahrımdan alevden sel oldu ummanlar.
Kuşlar tek tek düştü semadan.
Ağaçlar devrildi, sular kesildi.
İnsanlar öldü yek yek.
Kıyamet koptu.
Sen yoktun, herkes çoktu ama!
Bir ses ver, bir buse, bir nefes…
Bir gülü ver dikensiz,
Bir gülüver içten.
Sokak sokak peşindeyim, cadde
cadde…
Hangi sokağı örtmüşsün yüzüne,
hangi caddeyi atmışsın yüzüme?
Çaldığım bütün kapılarda sen
yoksun.
Konuştuğum hiçbir insanda gizli
değilsin.
Dinlediğim hiçbir hikâyede
yoksun.
Bu kadar da yok olunmaz değil mi?
İnsafın yok mu? Hakkım yok mu bir
nebzede olsa seni solumaya?
Hangi şehirdesin, aynı
şehirdesin, hangi şehinşahındasın kalbin.
Seni arıyorum, hâlim harap mı
harap.
Her tarafım kırık dökük, tavrım
bozuk.
Halimi yazmaz hiçbir kitap.
Bozuk bir plak gramofonda, fonda
mazi var.
Yıldızların ardında mısın? Ayın
şavkında mısın?
Seni arıyorum kaçtır?
Kafayı yedim çoktandır.
Seni bulamadım dedim belki yoktandır.
Aklımı zayi ettim, keçileri kaçırdım.
Seni bulamadım nedendir?
Dile düştüm Züleyha’dan beter
oldum, çöle düştüm Mecnun’dan heder oldum. Kime haber saldıysam seni
tanımadığını söyledi, tanıyanlar görmediğini… Mirasın sensizlik şimdi? Gayet zenginim
yokluğunda, sensizlik krizine girdim, çarem sensin.
Meçhule gidensin, hüzne
bulaşansın, gözyaşıyla yıkanansın. Kimin kimsen yok, eşin dostun yok. Teksin âlemde,
yeksin, peksin.
Seni arıyorum gözlerde, ola ki
değmişsin bir şekilde. Karanlıklarda arıyorum doğmuşsun belki yıldız yıldız,
yağmurlarda arıyorum yağmışsın damla damla, ateşlerde arıyorum yanmışsın kor
kor belki.
Bulamıyorum ama!
Seni arıyorum her yerde,
herkeste. Sesinden başka ses duymuyorum, elinden başka el tutmuyorum, gözünden başka
göze bakmıyorum ve kalbinden başka kalbe girmiyorum.
Bendesin biliyorum ama!