-Sen ancak böyle seversin, aramadan sormadan.

Utan be adam utan!

Kaç saat oldu aramadın bu mudur sevgin?

Bu mudur o eşsiz aşkın! diye başladı kadın. Bu yağmur öncesi gök gürlemesiydi.  Adam şemsiyesiz yakalanmıştı.

Kadın fırtınaya dönüyordu.

Yağdı yağacaktı adamın yüreğinin tam ortasına.

Adam çaresizdi çünkü seviyordu, bunu çok ama çok iyi biliyordu.

Kalbin bir ansiklopedisi olsaydı eğer inanın aşkın karşılığı olarak adamın yüreği resmedilirdi.

Bir lügati olsaydı aşkın “ta kendisi “diye adamın adı zikredilirdi: Kaptan diye.

Kadına nasıl anlatması gerekiyordu.

Nasıl izah etmesi lüzum ediyordu.

Bilmiyordu doğrusu.

Adam elini tutsa kadının, kadın çarpılacaktı akıma kapılmışçasına. Aşk pazarı yaşanacaktı birden, kadın aşka düşecekti, adam yüzde yüz emindi.

Bir elini tutsaydı kadının tamamdı.

Adam kadını öpse kadın heyecandan ölecekti. Adam bunu biliyordu, kadının ruhunu içine çekercesine öpecekti, adam yüzde milyon kere milyon emindi.

Bir öpseydi dudağını kadının tamamdı.

Adam kadının yemyeşil gözlerine bir baksa kadın kör olacaktı. Aşkın gözü kördür derler ya, kadın kör kütük âşık olacaktı, garantisi vardı adamın.

Bir baksaydı kadının yemyeşil gözlerine tamamdı.

Kadın suydu adama, adam Afrika’ydı kadına. Birinin açlığı diğerinin susuzluğuydu. Daha ne isterlerdi Allah’tan.

Alsanıza birbirinizi, sarılsanıza, barışsanıza, konuşsanıza, koklasanıza, öpüşsenize…

Kavga niye?

Öfke neden?

Savaşa gerek var mı?

Kadın emindir kendinden, aşkına kefildir. Bu yüzden hâkimdir, sesi yüksek olandır.

Adam da seviyorum da seviyorum der, zerre geri adım atmaz bir haldedir.

İkisi de sarhoş gibidirler bu aşkta, el alem görür de bu hallerini bir kendileri görmez.

Komedi…

Kadın adamı azarlar, haşlar, yetmez bir de taşlar bir bakıma.

Oysa adamı sarsa bir, sarmalasa…

Adam kadına ispat peşindedir aşkını, göstermek istemektedir meşkini.

Kadının eli resttedir.

Adam: -Çatla patla işte seni seviyorum, kız küs bana bal gibi de seni seviyorum işte, der bu reste.

-Sana hiç ihtiyacım yok, dedi kadın kendisini aramayan sormayan adama. ‘Sen ilişki yaşayacak adam değilsin’ dedi tekrar sinirli sinirli kadın.

Kadın sinirlendikçe daha bir güzel oluyordu, daha bir afeti devran oluyordu.

Erkeğine karşı pençelerini açmış bir aslan gibi hücuma geçmişti.

Onun olacaktı başkasının değil, onu arayacaktı başkasını değil!

-Beni seveceksin ve bunu ifade edeceksin, beni arayacaksın, beni soracaksın, boş bırakmayacaksın yalnız komayacaksın tamam mı uyuz? diye haykırdı kadın.

Arayacaktı mecburdu buna adam, mum gibi olacaktı hem de! Kadın böyle istiyordu. Aşkın kanunu buydu. Kadın ne istediğini biliyordu, adam ne yaptığını anlayamıyordu.

Adam neye uğradığını şaşırdı, kaldı öylece. Sevmek böyle bir şey, dedi kendince.

-Ben onu sevmiyorsam nedir bu halim? diye güldü ağlayarak.

-İhtiyacı yokmuş bana, uyuza bak! dedi yine usulca adam. ‘Uyuzun olurum ömür boyu kaşırsın beni’ diye de bir göndermede bulundu aklınca.

Kadın güldü, “Pis şey!” dedi

“Uyuzsun işte, uyuzumsun sen…”

Adam koştu kadına, bir sarıldı milyon sarıldı.

Kadının beli kırılacaktı az kalsın.

 

( Uyuz başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 4.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu