---------------------
Yaşam denen aheng cinaslı bir halden öte..
Düşsem yılların ağırlığında
Ve yaşım ne olursa olsun aldırmadan
Karışsam aşkın girdabına
Bir nehir akıyor göğüs çeperimde
Gözlerimin s/ağrısında ne çok acı birikmiş
Gölgeli bir yağmur düşledim oysa
Güneşin kafesine serinlik sunağı için
Parmaklarımda öldürdüğüm bu kaçıncı mısra
Tımara duran her şarkı kulaklarımda ağlıyor
Kifayetsiz bir destur ç/ekiyor içime yalnızlık
Her ağlama öncesi sessiz bir lodos hıçkırıyor öteden beri
Ay mahpus, güneş kıyımında her sus ..
Bir virgül koy ömrüme ey hüzün
Gül rengi bir zamandan üretme kül rengini
Sol köşem kırık bir melodram sahnesi
Gölgesi bende kalır her acının en kabuk bağlamaz yeri
Ezik cümleler dilime dolanır
Hırsız bir ateşte pişer
Yeni baştan, yeni baştan varlığımın ötesi..
Bir sokak falcısının avuçlarına bıraktım her falın hikayesini
Sesimdeki çığlık savaşlarına
Derin bir giz uladım
Baştan aşağı kırık bir mavi sandım
Hayattan çaldığım ömrümü
Sahipsiz bir gülüş asılmış dudak kenarıma
Boşa ekilir yüreğime şiir ve düşsel her yazı..
Sevi çok pahalı bir armağan, parasallıktan öte
Düşlerim yitik ,
Yaşam el yordamıyla düzen
Yapıldak ve çapraşık..
Hatırla. Sus;
Boğazıma düzülmüş kuru barut kokusu
Tercümanı oldu can siperimdeki i/sitemin
Eylül kokuyordu her baharım
Ve ayaza el pençe bağlıyordu
Her yaz beklentim
Hatırla, sus;
Çatlamış duvar aralıklarıma sinmişti küf nefesim
Heyula bir hayal sargısını ,
Can diye
Kan diye
Yol diye
Yoldaş diye derman sanmıştım her bitimliğime
Hatırla, sus;
Yüreğimi yakardı gözyaşlarım,
Her ağlamam yangınları mı tüketmek ti oysa
Göğüs çeperi mi ruhuma pencere niyetine lodos germiştim
Nefesim efsunlu bir nefese ilhakken..
--------şiirime muhteşem yorumuyla ruh olan Ahmet ORMANCI hocama kıyısız teşekkürler
Nurettin Önder