…..İki sevgili net vasıtasıyla aylar sonra birbirlerini görüyorlardı.
Aslı gördüklerine inanamıyordu Onur son derece zayıflamış, saçları dökülmüş , bitap haldeydi. İkisi de konuşamadılar . Dakikalarca birbirlerini seyrettiler. Şimdi sadece gözler konuşuyordu…
----

-kaldığı yerden devam

Aslı şimdi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, bir yandan elleriyle gözyaşlarını silmeye çalışıyordu. Onur kameranın diğer ucunda içi yanarak Aslı’yı görüyordu , birden kaynar sular düküldü sanki başından. Aman Allahım aslının sol elindeki parmağında yüzük vardı. “Aslı , neşe perim yüzük, o yüzük nedir???”

Onur’un olmadığı sekiz ayda herkes aynı yerde saymamışdı elbette. Aslı’nın eski erkek arkadaşı Barış geçen aylarda aniden çıka gelmişdi. Sevdiği kızla hayatını birleşdirmek için geri dönmüşdü. Aşka inancını yitirmiş olan Aslı “Bir kuru sevgi yeter” diye düşünerek kabul etmişdi. Ailelerin zaten duruma itirazı yoktu, kısa zamanda adı konulmalıydı ve isteme merasiminde nişan yapıldı. Barış bir an önce düğünün olmasını istemişdi.
Geçen hafta sade bir nikah töreni olmuşdu, düğün ise iki hafta sonraydı…

Aslı karşısında binlerce soru işaretiyle bakan Onur’a “evlendim” diyebildi..

Genç kız hayatının en kötü gününü yaşıyordu. Bir yanda tutkuyla aşık olduğu adam, diğer yanda henüz geçen hafta alyansını taktığı , nikahlandığı kişi vardı.
Ne yapabilirdi; her şey hazırdı, haftaya düğünü vardı. Nikahına girdiği Barış son derece iyi birisiydi, seviyordu fakat delice aşık değildi. Bu saatden sonra neyi değişdirebilirdi.
Barış’ı yarı yolda bırakamazdı, tutkuyla bağlandığı “mutluluk perisi” geri döndüyse evlendiği adamın ne suçu vardı.
Onur’u doğduğu yere kalbine gömmek zorundaydı…

Bir hafta sonra bembeyaz gelinlik Aslı’nın üzerindeydi, kendi düğününde emanet bir ruhla dolanıyordu..
Aradan iki sene geçti Aslı ve Barış’ın ikiz kızları oldu. Birinin adını Neşe diğerinin Peri koydular.
Aslı çocuklarına emin olduğu en önemli şeyi öğreteceğini düşünüyordu

“Kaderin kalbine sır gizlenmez”

Nazlı TOLUN
( Onurlu Periler / 2 başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 29.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu