Bir gün Muhsin Kara'nýn evine 80 liralýk  elektrik faturasý gelir. Muhsin'in  o günlerde cebinde
parasý yoktur, hemen Ýstanbul'daki oðlunu arar ve durumu izah eder. Oðlu ertesi gün için 100
lira para hazýrlamýþtýr. Para yarýn Muhsin'e ulaþýr . Muhsin parayý alýr ve vakit katybetmeden
        Aradan 4-5 gün geçer  Muhsin kahveye gitmek için dýþarý çýkacakken kapýnýn
önünde bir elektirik faturasý daha görür. Alýr bakar 20 Liralýk faura , (þaþýrýr  ,ilk
baþta buna biranlamveremez) ulan bu ne be daha geçen ödedik der. Sonra kahveye
doðru gider boþ bir masaya geçer , sýgarasýný yakar düþünür kara kara  ne yapsam da ödesem diye ...
   Kahveden birinden borç isteyecektir ama bunu nasýl ödeyecek geri onu düþünüyor
En sonunda çayýný bitirip evine doðru gider. Kapýyý açýp içeri girir , tam koltuða oturacakken
zil çalar . Kapýda iki görevli vardýr . Muhsin :
      Bunun üzerine Muhsin hemen yarýn kahveye doðru yol alýr bir türlü kimseden para isteyemez iken.
En sonunda kahveden bir arkadaþýnýn yanýna utana sýkýla gider.  " Elvan  20 lira para verebilirmisin ?
  elektirk faturasý ihbarnamesi gelmiþte".... (Elvan sözünü keserek) " Ayýp
        Hemen eve gider bir oh çeker. 20 lira bir insaný bu kadar sevindirebilirdi herhalde.
Faturanýn ödenmesine daha 1 koca gün vardýr.  Muhsin eve gider faturayý  býrakýr
sehpanýn üstüne uzanýr bir sýgara daha yakar  , üzerine bir yorgunluk çökmüþtür
      Neyse ertesi  gün sabah saat 10.00 da gitmiþtir, faturayý yatýrmaya adamlardan biri
iþlemi yaparken diðerlerinin arasýndan iri yarý bir adam gelir , Muhsin' e derki  " Ya hu adam
sen niye borcunu zamanýnda ödemiyorsun . Zaten hepi topu üç kuruþ para , yaptýðýn ayýp
vallahi " (Adam bunu derken ayný anda da pis pis sýrýtyor )
Muhsin'de (bir kitaptan okuduðundan yola çýkarak)  cevap verir :
" Haklýsýn yaptýðýnýz gerçekten çok ayýp , üç kuruþ için beni rahatsýz ediyorsunuz .