Sevgi ve paylaşmak en yakınımızdan başlar. En yakınımız
çocuklarımızdır; paylaşmak sevgi, saygı ve merhametle olmalıdır.
Resulullah(asm), etrafındaki kişilerin cehalet, art niyet, ön yargı,
kötü ahlâk ya da zalimlik sebebiyle sergilediği kötü davranışlarına
karşı, onları doğruya yönlendirme ve ıslah etme yolunu seçer. Kapsamı
oldukça geniş olan din eğitimi konusunda bizler için en güzel örnek,
Peygamberimizdir.
Bize sevgi, şefkat ve merhametin san’atını Sevgili Peygamberimiz(asm) öğretiyor. İçi coşku ve aşkla dolu bir insan O ve baktığı her şeye o aşkla bakıyor. Gül yetiştiriyor, güle o aşkla bakıyor, o aşkla onları kokluyor, gözleri doluyor. Torunlarını o aşkla kucaklıyor, o aşkla seviyor. Allah, kalbine gerçek aşkı ve insan sevgisini yerleştirmiş.
Allah’ın İlâhi rahmetinin tecellilerini üzerinde taşıyan Peygamber(asm) bir gün ashabına, “Bir anne sevgiyle öpüp kokladığı yavrusunu ateşe atar mı hiç?" diye soruyor. Ardından, "hiç şüphe yok ki Allahu Teâlâ kullarına karşı annenin yavrusuna olan şefkatinden çok daha şefkatli ve merhametlidir” diyor.
Yanında yetişen Enes(ra), Hz. Peygamberin kendisine nasıl merhametli davrandığını şöyle anlatıyor:
Bir başka örnek; küçük Mahzure dışarıda arkadaşlarıyla oynarken müezzin taklidi yaparak, alaylı bir şekilde ezan okuyor. Oradan geçmekte olan Hz. Peygamber(asm) çocuğun yanına gidiyor; “Haydi bir ezan da bana oku!” diyor. Mahzure ne yaptığının farkına varıyor, pişman oluyor ve utanıyor. Ama bütün gayretini göstererek ezan okuyor. Birkaç yanlış dışında Mahzure güzel bir ezan okuyor, Hz. Peygamber yanlışlarını düzeltiyor. Sırtını sıvazlayıp: “Mübarek olsun!” diyor. Mahzure şaşkın, kızılmayı beklerken şefkat ve lütuf görüyor, dahası bir de dua alıyor.
Peygamber(asm)’ın Abdullah Bin Abbas’a çocuk iken verdiği ders, “henüz küçük, anlamaz” düşüncesiyle çocuğa Allah’ı, dini tanıtmayan anne babalara önemli örnek olmalı.
Abdullah Bin Ömer çocukken bir seyahatte Peygamber(asm) ile birliktedir. Söz geçiremediği devesi yol boyunca birkaç kez Peygamber(asm)’ın önüne geçince babası tarafından azarlanır.
Sevgiyle
büyütülen çocuğun hayata karşı çok daha güçlü duracağını biliriz de pek
sevgi göstermez ya da sevgimizi dile getirmeyiz. Ama merhamet
Peygamberi(asm), minik kalplere onların en fazla ihtiyaç duydukları
şeyi; sevgiyi dağıtıyor, sokakta gördüğü çocukların ellerini tutarak,
“sizi çok seviyorum” diyor. Çocukları yaşadıkları en ufak olayda kuşkuya
düşüren, sevginin gerçekliğidir. O, çocukları sevdiğine ikna etmek için
yemin ediyordu: “Vallahi sizi çok seviyorum.”
O, resul olarak
gönderildiği toplumda kız çocuk doğduğunda cahiliye erkeklerinin
yüzleri karanlık bir gecenin parçalarına dönüşürken, hatta kız çocukları
diri diri toprağa gömülürken, kızını Mekke sokaklarında omzunda taşıyan
merhamet peygamberidir. Ona dair her kıssada bizler için önemli dersler
vardır. Kadın, erkek, anne, baba her Müslüman için örnek kişiliktir
Peygamberimiz(asm); O, yolumuzda ışıktır. Allah, O’nun kalpleri imana
ısındıran ve Kur’an ahlâkına yaklaştıran sevgisini, ince düşüncesini ve
şefkatini kalplerimize raptetsin, o “İlâhi rahmetin parıltısı” ile
ruhlarımızı aydınlatsın. …
“Allah öpücüğe varıncaya kadar, her hususta çocuklar arasında adaletli davranmanızı sever.” (Nesaî)