İşte karşındayım gülümseyen halimle sen hala somurtkan halinle karşımdasın, ne aşk’tan anlarsın ne söz dinlersin… Umursamaz tavırlarınla gönlümü yakarsın, geniş dünyayı bana dar edersin bilmem neden, zevk mi alırsın? Umursamaz tavrından dolayı mutluluk mu duyarsın?  Söyle de bileyim? Susma KONUŞ!


Yanağımda yüreğimi yakan kor alevden yakan damlalar süzülürken ah zalim ah hiç o kırılası ellerini uzatıp da biraz silmedin, bende aptalca karşında ağladım, sen aslında ağlamaya değmezmişsin anladım, terk edip gidiyorum seni kendi karanlığında kal ve yaşa… Belki ayrılık seni uyandırır amma o zamanda beni bulamayacaksın, kahır olacaksın yaptığının pişmanlığı içinde kahır olacaksın aynı benim gibi… Sana hoşça kal demeye bile değmez, haydi kal kendi karanlığında.


Sen sözünü bilmez

Sen göz yaşını silmez

Sen kadir kıymet bilmez

Haydi, kal kendi karanlığında

 

Bilmedin bu insan senden ne umar

Merhamet aşk’la gözün içine bakar

Bir gülümse diye bekler

Bir gülümsemedin bana, kal mutsuzluğunla baş başa

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)



( Haydi Kal Kendi Karanlığınla Baş Başa başlıklı yazı kul mehmet tarafından 23.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.