Kalbin şiarı dünya hallerinin her çeşidi ile karşılaşır. Ahde riayetin kıymeti olgunlaşma ile artar. Kişi karşısındaki yüreğin değerini kaybedince anlar. Bazen kaybetmek en büyük kazançtır. Bu kazanç kişiye lütuftur. Hakikati anlaması için erimesi şart.
Vefası sınanmayan gönül neye yarar ki…
Canıma has bir hasletsin ki, seni anlamak başka, yaşamak başka ey vefa..
Şahsiyetimin inşasında iyi ki varsın ey merhametin tecellisi, bilirim ki yüreğimde vefa varsa, kuluna seyreyleyen, hakkına nasıl meyletmez.
Ey Halık!
Sana vefam kul ile olgunlaşacak ise varsın yüreğim aşka düşsün.
Aşka düşeyim de harama bulaşmayayım.
İçim titresin, keşke diyeyim ve kaderime razı olayım. Olayım ki, bana hediye ettiğine hürmetim artsın.
Yanlış aşka düşer isem bela vereceksin.
Bela gelmez ise ne celalini, ne de ikramını anlarım. Dayanma şiarımı arttır ve Zülcelal-i İkrama mazhar olayım.
Bela nasibimde ise başımı eğme, şerefimi yok etme, damlalar gözlerimi sarsın, hasret yaksın gönlümü, çaresizlikte ve imkânsızlıkta lütfuna şükredeyim.
Duayı öğreneceksem bu hallerle imtihanıma zikredeyim.
Her hatır ve emeği anlama ferasetinde seninle tanışayım.
Yarattığın her mahlukata vefa hissi ile yaklaşayım, davranayım.
Senin mahlûkata bakış tarzını kazanmak vefa ile olacaktır. Sana yakın olmak isteyen vefa sadakatine kendini teslim edendir.
Bu teslimiyetime yardım et, et ki son menzilime kavuşayım.
Vefa sadakatine teslim olan mümindir. Mümin olmayı diliyorum.
Vefa'nın mükâfatı Cenab-ı Hakkın vuslat deryasıdır.