Dün yine aklıma geldi, tepeden bakan ahlak kurallarına uymayan bakışlarını hatırladım yine. Her ne kadar bu ahlaka gönlüme uymayan yaklaşımlarına karşı harekete geçme mecburiyeti hissettim ise de gönlünü kırmasına neden olur diye başarılı olamadım, senden sadece yavaş yavaş uzaklaştım. Oysa seni gördükten sonra, bu davranışını hemen fark edemedim, fark ettim ise de ilk zamandır diye ön yargı savıdır, birbirimizi tanımamız gerekir diye es geçmiştim.

   Daha sonrasında gayem bunu seninle  konuşmak, karşılıklı sorunlarımızı dinlemek ve birlikte yaşamak adına çözümler bularak yaşam standartlarımızı yükseltmenin yollarında yürüyerek uzun uzun kafa yormaktı, olmadı yapamadım. Anlamazsın anlayışlı olmazsın diye hiç yaklaşmadım senden uzaklaştım sadece. Sende senden uzaklaşmamı hiç sorgulamadın bir gün olsun üzülmedin, hep tepeden bana baktın es geçtin! Senin yaşantında kalıcı bir değişikliğe gitmenin faydasız olduğunu anladım! Gerçekleşmeyecek eylemler peşinde koşmak yerine gerçekle yüzleştim senden geri geri kaçtım. Sende kalıcı bir iz bırakarak ahlak kurallarına uymayan kendini beğenmen tepeden bakma arzularından kurtararak biz iz bırakamamanın pişmanlığı ile kaç gece uyuyamadım…

   Bizi meşgul eden benlik duygularımız, önümüzü görmemize engel olurken, karşımızdaki insanı anlama zahmetine sokmadan, karşımızdaki insana hep kendimizin doğrularının doğru olduğu savı ile yıllarca çekeceği sıkıntı ve cefanın içine soktuğumuz gerçeğini gizleyerek, hep benim dediğim doğru savı ile yaşamamıza imkân veriyor, bunu da anlatmayı denedim sonra vaz geçtim. Oysa sen az daha aklıselim bir düşünce yapısında olsaydın, sana her şeyi anlatırdım ama sende bunun eseri hiç yoktu. Birde biliyordum ki insan kendi zihnini kendisine göre biçimlendirmiş ise olgunlaşmamış olan kısır döngüye dayalı görüşlerinden başka görüş ve fikirleri içinde süzülmemesi için engel koymuş ise, bundan sıyrılmak için bir adım atmamış bunun için kaygı duymamış ise,  bir insanı yenileyen doğru görüş fikirlerle değiştirmek çok zor, biliyordum yaklaşamadım hep kaçtım senden… Elden ne gelir yaşamak o kadar da kolay değil.

Mehmet Aluç

( Yaşam Standartlarımızı Yükseltmenin Yollarında Yürümek başlıklı yazı kul mehmet tarafından 19.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.