Saat 13 civarıydı bir yandan ziyaret ettiğimiz o yüce şahsiyetleri düşünüp değerlendirirken, diğer yandan daha nereleri ziyaret edeceğimizin heyecanını taşıyorduk. Derken Bilal Efendimize selam verdik.

BİLAL-İ HABEŞ

Bilal-i Habeş'in ne kadar büyük bir sahabe olduğunu anlatmak beni aşar doğrusu. ilk müslümnlardan olup çektiği işkence ve sıkıntı insanlık alemine ibret olmuş, peygamberin övgüne mazhar olan islamın baş müezzindir bu zat-ı kibar. Kafilemizin en çok etkilendiği mekan oldu bu mübarek sahabenin kabristanı...

Öyle bir sahabe ki, sıkıntılı ve yorgun düştüğü anlarda sesini duyunca Peygamberin huzur bulduğu bir zattır Bilal Efendimiz.

Ayrıca insani değer bakımından Peygamberimiz buyuruyor ki; Arapların birincisi benim, Rumların birincisi Suheyb'tir, Farsların birincisi Selman'dır, Habeşlerin birincisi Bilal'dır… Yani bundan sonra bunlardan daha hayırlısı dünyaya gelemez. Evet Peygamber en doğrusunu söylemiştir elbette. Başka söze gerek var mı?

KERBELA ŞEHİTLERİ

Kerbela hadisesi İslam tarihinde ders alınması gereken,mümtaz bir yeri olan önemli bir vakadır. O gün Hz.Hüseyin yanlışa ve hileye karşı başkaldırmasaydı bu gün Hakla birlikte olmayı beceremeyebilirdik. Çünkü ilkler çok önemli, bu baş kaldırışıyla mücadele önderi olmuştur Hz Hüseyin. İşte bu savaşta onunla birlikte mücedele edip şehit düşen onaltı babayiğidin kesik başlarının medfun olduğu yeri ziyaret ettik, ruhlarına fatiha okuduk.

Fani dünyadır bu, Yezid gibi beddua etmek için bile insanın adını dile getirmek istemediği bir kimse Emevi olduğu gibi, İslam'ın 8.Halifesi olup adalet ve takvasından ötürü Ömer-i Sani diye nitelendirilen Ömer Bin Abdulaziz de Emevilerdendir. İleriki yazılarda anlatacağım. İnşaallah

ABDULLAH İBN-İ MEKTUM

Gözleri ama olan ancak kalp gözü açık olup, Allah'ın rızasının kazanmışlığını garanti edecek kadar bir ihlas ve imana sahip bir sahabedir O. Öyleki onun kadrı, kıymeti için Peygamberin uyarılmıştır. Hakkında 16 ayet inen o zat-i kibar ki "Ey Allah'ın Resulü, İslam Sancağını bana verin, gözlerim görmediği için düşmanın üzerine daha rahat yürürüm", diyen babayiğittir O. En son Hz.Hüseynin şahadetiyle Kerbela hadisesinde başarı kazandıklarını dile getiren Mimberdeki İmama tepki gösterip, şehit edilen bir müstesna şahsiyetir. Bu zatı anlatmak değil beni, babamı bile aşar. Allah'ın selameti, rahmeti, bereketi onun ve onu sevenlerin üzerinde olsun,belki bize de bir pay düşer.

Ayrıca o civarda yatan Ehli Suffa ve Peygamberimizin iki eşinin de makberini ziyaret ettik. O ehli Suffa ki Allah (cc) Peygamberine, “Gözlerini onlardan ayırma” diye talimat vermişti; onların zayıf, fakir, kimsesiz ve ihlasli hallerini beğenerek.

HZ. ABDULLAH

Tasavvuf ve Tarikatin Piri durumunda olan Zeynel Abidin'in oğlu Hz Abdullah'ın kabrine gittik. Doğrusu kendi adıma söylüyorum tarikat ehli olmadığım için pek etkilendim sayılmaz. Yine de fatiha okuyup hürmetlerimizi esirgemedik... Allah ondan razı olsun. Tasavvuf bir ihtiyaçtır, bizim toplumumuzda ileri derecede mistik bir hal almış maalesef bu da İslam'ın ruhuyla örtüşmüyor.

ŞAM EMEVİ CAMİİ

İslam aleminin nezdinde gayet manevi değeri yüksek, ilgi gören hayırlı bir eserdir Emevi camisi; Büyüklüğü, dizaynı ,simetrisi, desinajı hangi açıdan ele alırsanız alın, hayran kalırsınız bu güzel mescide. Ayrıca asrın müceddidi olarak kabul edilen iman ve kur'an hizmetkarı Bediüzzaman'ın İslam aleminin sorunlarını konu alan Hutbe-i Şamiye'yi yaklaşık olarak onbin kişiye irad ettiği mescittir.

Kadınların en az erkekler kadar rağbet ettiği bu camide edep ve haya ölçüleri ön planda, arka sıralarda bayanlar namaz kılarken dedikodu ve oğultu gibi rahatsız edici durumlarda yaşanmıyor. Cami o kadar büyük ki safları doldurmak çok zor. Namaz için genellikle caminin sağ tarafı kullanılıyor.

Dikkatimizi çeken bir durum da camilerin bir çoğunun avlusunda dahi yalın ayak geziniyordu bu manevi değer ve temizlik açısından gayet manidar geldi bize doğrusu.

Gezimize ibretle hikmetle devam ediyoruz...
e.kaya
( Suriye İzlenimlerim - 2 başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 1/3/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.