Yârin Cemalinde ki Perdeyi
Kaldırarak Fark Etmek
Fark etmek deyince ne anlıyoruz?
Kasa bugünde dolmadı! Az kazandım istediğim olmadı! İkinci evin temeline yarın
başlayacaktım kasa dolmayınca ertelemeliyim! Bu mudur fark etmek? Duygu ve
hisler yerlerde sürünürken, tanımlama ve anlama adına günlerce düşündüm, tanımlama
ve anlama adına bir uğraş içinde olmadığımı, duygu ve hislerimi fakir yoksul
bıraktığımı fark ettim! Duygularım dış dış dünyama kapalı iken, yaşanan
olayların insanların iç dünyasını duygusuz nasıl etkilediklerini hislerle mana
anlam kazandırmadığını anladım. Aslında kapalı olan dünyaya bendim, insanların karşısındaki
insanlarla olan ilişkilerini duygular düzenelerken, benim duygularla dalga
geçmenin kendimle dalga geçmek olduğuna vakıf oldum.
Gönül gözüyle bakarken âşık, yârin
cemalindeki perdeyi kaldırarak bakar ve aşkı görür, duyguları hisleri
harekete geçirir neşe ve sevinç verir, göz gören değil bakandır aslında yönünü
nereye sen çevirirsen oraya bakar, gerçek olanı görmez, lakin yanında gönül
gözü açık olursa bakarken görür hisseder ve anlar buna çok şahit oldum, yoksa nasıl
yazan bir şair olmaya aday oldum sanırsınız bu yazıları nasıl yazıyorum mütemadiyen?
Ben baktım gördüm lakin anlatamadım
duygularımı benimle kapalı kaldılar, aklımı dilimi aşkın güzelliği karşısında
yitirdim diyebilirim ondan dilim çözülmedi, çözülerek anlaşılamadım. Derin
olan aşkın derinliğinde kaybolmanın sonucunda, dış dünyama varamadım fark
edilemedim, lakin ben fark ettim.
Aşkın güzelliğini fark ederek
kaybolmak bu olsa gerek, karşımdaki aşkla kendinden geçen insanın halini
bilmeyince bende anlatamayınca, elimden gönlümden uçtu gitti lakin hala
gönlümde hasretiyle yakarak duruyor! İşte fark etmek üzerine çok düşündüm,
insan organizması yani uzviyeti Türkçesi canlı bir varlığı oluşturan organların
tümü aşkla felç değil de nasıl anlatayım güzelliğin karşısında hayran kalarak kendimden
geçmesi, sonucunda bana hasreti düştü, işte bu nedenle fark etmek çok önemlidir.
Fark etmek duygu zemininde toparlanmak olsa gerek ki ben toparlanmadım… Belki de
hasret
,ayrılık aşkın ilk durağıdır ben o durakta kaldım belki de aşkla
imtihanımın adı hasretti, belki de vuslat anına en yakın an hasrettir,
yaşıyorum bununla… Fuzuli Üstat
“Hayâl ile tesellîdür gönül
meyl-i visâl etmez
Gönülden başka yâr oldugın âşık
hayâl etmez”
Çaresizliğin yankılan sesini
duymak fark etmek daha anlaşılır olmak adına, fark edilenlerden olmamız
dileğimle, selamlarımla.
Mehmet Aluç