Karga bayýrý derler buralara oldukça dik ortadan kanyonla kesilmiþ yamaçlar, bakýnca yemyeþil her taraf, sanki doðanýn diðer renkleri silinmiþ buralardan baþýnýzý kaldýrdýðýnýzda masmavi bir gökyüzü karþýlýyor sizi berrak pýrýl pýrýl bir hava, içinize çekip ciðerlerinizin en ücra köþelerine kadar hissetmek istiyorsunuz, sonsuz bir özgürlük kaplýyor içinizi kocaman bir krallýðýn yenilmez imparatorusunuz adeta, elinizde bir kýlýç altýnýzda birde atýnýz olsa yeniden fetih edeceksiniz bu bakir doðayý.
Bu asi, bu özgür, bu sýnýr tanýmaz ruh bu yöre insanlarýnýn içine sinmiþ adeta, insanlar kafasýna bir þey koydu mu baþkalarýnýn düþünceleri onlarý pekte ilgilendirmiyor, ruhlarýna gem vurmuyor içlerinde kopan fýrtýnalarýn sesini dinliyor sevgilerini de sevdalarýný da hilesiz içlerinden geldiði gibi yaþýyorlar, minicik yüreklerinde dað gibi sevdalar barýndýrýyorlar.
Meryem de bu yörenin tipik kýzlarýndan birisi sarý uzun saçlarý rüzgârla arkadaþ olmuþçasýna saða sola nazlý salýnýyor bir kavalye misali adeta rüzgârla dans ediyordu, saçlarýndaki bu asalet yüzüne yansýmýþ, yuvarlak mavi gözler hilal gibi bir kaþ ile çevrilmiþ, kalýn uzun o kirpikler dantel gibi iþlemiþti pembe dudaklý al yanaklý gül yüzünü.

Güzelliðinin farkýndaydý genç kýz, bir o kadarda nazlýydý kýl aldýrmazdý burnundan kolay kolay, gelip gideni isteyeni de çoktu hani, görüp de bakmamak ah diye içlenmemek mümkün deðildi, bu durum kendine olan güvenini kat kat arttýrýyordu genç kýzýn daha büyük hedefler koyuyordu kendine, bu sene üniversite sýnavýna girecek öðretmen olacaktý öyle evlenip çoluk çocuða karýþmak Ahmet amcaya torunlar vermek pekte aklýnýn ucundan geçmiyordu.

Ahmet amca biricik kýzýný dünyadaki tek evladýný öyle yaban ellere göndermek hasretlik çekmek niyetinde deðildi yaný baþýnda olsun istiyordu kýzý yöreden eli yüzü düzgün hali vakti yerinde bir genç ile evlensin nur topu gibi torunlarý olsun etrafýnda koþuþsunlar istiyordu yanlarýnda olurlarsa hem elif ana da kýzýna yardýmcý olur onun yetiþemediði yere yetiþir, torununa bakar, kýzýna yardýmcý olurdu.

Kendilerine yakýn olursa Meryem hani son çocuk olmasý neniyle nazlý yetiþmiþti. Ev iþlerini pek bilmezdi. Zaten Ahmet amcanýn da bir þartý vardý kýzýn vermeden önce. Ýki katlý evlerinin alt katýnda oturacaklar ve kýzýnýn bir dediðini iki etmeyecekti damat denen o deyyus. Yoksa dünyayý dar edecekti ona. Bunlarý peþin söyleyelim Elif Haným diyordu. Ýþine gelen alýr yoksa kýzýmýz yanýmýzda kalýr. Evlenip uzak kalmak pek iþine gelmiyordu. Yaþlarý da artýk altmýþý bulmuþtu. Kýzýnýn bir yuva kurmasý gerektiðinin de farkýndaydý. Gözü arkada kalmamalýydý. Meryem’ini emin ellere teslim etmeliydi. ölmeden evvel.