Yıldız Gülüm Kardeşimin Şiirlerindeki İmgeler Simgeler Dengeler Duygular

 Duyumlar ve Hislerin Yoğunluğu


 

Bazen hayatın içinde bize yansıyan karmaşık olmayan imgeleri, yanlış tasarımları ve belli belirsiz çağrışımlarla dolduran insanların kendine göre doldurmasıyla şekil vermesiyle, bozulmasını deforme olmasını usta bir dil ile anlatmak gerekir. Zor metinleri arayarak bulan yazan çözümlemeye meraklısı olduğum için bize yazarak anlamamızı için çaba sarf eden Gülüm kardeşime bundan ötürü selamlarımı gönülden yolluyorum, okurken estetik yön bulmaya hiç çaba ile gerek yok aşikâr belli sadece okumak gönülden tertemiz duygu ve hislerle yazıldığı anında anlaşılıyor. Duygu ve hislerle yazarken kendisiyle iç hesaplaşması ile kendini bilen Rabbini bilir prensibini gözler önüne seren hareketine her zaman hayranım.

 

Yazdığı şiirlerini denemeleriyle defalarca okuyarak yorumlamaya ve estetik bir yön bulmaya çalışıyorum, gerçi fazla çabaya hiç gerek olmadan duru gönlü ile yazdığına şahit oluyorum kardeşimin...Bel ki ilk zamanlar, “Böyle bir şiir olur mu? demekten kendimi alamıyordum peşin hüküm veriyordum, lakin defalarca okuyunca buna vakıf oldum zevkle okumaya başladım. Bir taraftan da böylesine hisli duygulu anlatırken, bizim varamadığımız kapıları açarak aykırı olmayan bir gönül diliyle bir şairi bu tür aykırı olmayan duygularla ve farklı bir dile yönlendiren duygu ve sebeplerin okurken anlamak arka planını anlamak istiyordum derken, zaten kendisi şiirlerinde buna genişçe yer veriyor, sadece okumak yetiyor.


Okurken kardeşimin şiirlerinde şiir anlayışının dil akıcı duygularla hareket ederken, akıl ve bilinçaltı arasında oynandığı saklambaç ve ebelediği hayatı bir tür oyuna dayandığı gerçeğini, cesaret kırıcı olmayan tecrübesiyle anlayarak kendisiyle barışan kardeşimin gülüşündeki mutluluğu hissediyorum yazarken. Bir o kadar da derin çağrışım ve anlam sapmaları olmadan yazan kardeşimin duygu his ile yüklü şiir diline de hayranım, muhteşem betimlemelerle yazması imge örgüsü, anlamın katmanlaşması ile anlamı bir anda katması Edebiyat dünyası için bir hazine olan bilgisiyle bize Mevla’dan bir hediye olarak görüyorum. Onca keder sıkıntı içinde gülümsemesi anlayışı hoş görüsü anında belli oluyor.

 

İşte en son şiirindeki kendisi duyguları hisleri coşkun gelişi imgeleri simgeleri...

Göğün minvali

Kapıştığım bulut ve mehtap

Bazen Şimal Yıldızı giyindiğim esvap

Bazense Samanyolu’nda saklı sakar bir âşık

Debelendiğim bunca şiir olamaz mı sahi sadık bir yoldaş?

 

Özümsediğim her düş her hayal

Misafir olduğum şiirlerde saklı bir gül

Miracımsa aşk bazen özümde saklı gizem

Gönül penceremde tutsak bir bülbül

Kâh şakıdığım kâh açtığım

Gül de bülbül de saklı içimde

Gözümden sakındığım aşkın sırnaşık gölgesi

Öykündüğümse cennet bahçesi saklı dünümde.

 

Göğün miğferi bazen uzandığım sere serpe

Yalnızlığıma kefil olan kalemden sormalı hem beni

Yazdıklarım ne ki bunca sene?

Beklettiğine değecek mi bakalım kalan neyse geride

Benden bana tuzak ve köprü

İçerlediğim kadar içtiğim her şiiri

Bağrıma bastım bir kere.

Kardeşimin bilgi ve tecrübe birikimi ve deneyimlerini şiirlerine cesur iç hesaplaşmasıyla aydınlığıyla sayılabilecek deneyimleriyle bize aktarması, bizimde kendimizle barışık olmamızı söylerken buna katılmamak mümkün mü, kendinle barışık olmak herkes nasip olmaz. Sürekli olarak kendi bilinç düzeyinden derinlemesine bilinçaltına inerek, şiirleriyle evreninin anlam ve imge rezervini bularak bilgi, dağarcığını genişleterek bizimkilerini de genişletmiştir bu nedenle kendisine teşekkürler ederken, bu kelimelerle kendisine bunları yazmak fırsatı doğdu, yazmaya kalksam imgelerle dans edişini sayfalara sığmaz, gönülden gönüllerimize bize ve kendisine ait saklı hazinelerine dalışlar yaparak ortaya kelimelerle çıkaran kardeşim, daha da derine dalarak, gönlün dip sularında bulduğu incilerle gönül diliyle kurumuş kalan bizlerin şiirle, gönül toprağını sulamaya çalışması da ayrı bir başarıdır , kardeşim iyi ki varsın ve iyi ki yazıyorsun ,selamlarımla.

Mehmet Aluç


( Yıldız Gülüm Kardeşimin Şiirlerindeki İmgeler Duygular... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 2.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.