1 İkibin Yıl Öncesi Ve Sonrası

--------------------------------------------------------------------------------




“ Hatırla ki ne sana söven , ne seni döven ve ne de sana hakaret eden vardır . Fakat bu işleri yapanların sana hakaret ettiklerine dair inancın onları sana böyle göstermektedir . Şu halde ne zaman biri seni kırar veya kızdırırsa , bil ki seni kızdıran o adam değil senin inancındır .

Biri çıkar da bir kimsenin seni kötülediğini söylerse ileri sürüleni reddetmeye kalkma ; yalnız şu cevabı ver : ‘ Bunu söyleyen hiç şüphesiz başka kusurlarımı bilmiyormuş . Bilseydi sadece bunu söylemekle kalmazdı . ‘

Kadınlar genç iken kocaları tarafından metres sayılırlar . Bu kadınlar kocalarının yalnız sağladıkları zevk için kendilerine değer verdiklerine bakarak sadece hoşa gitmek için süslenmeyi düşünürler ve bütün ümitlerini , güvenlerini süse bağlarlar . Bu yüzden onlara yalnız taşıdıkları kültür , namus , alçak gönüllülük nisbetinde saygı göreceklerini anlatmak kadar hiçbir şey faydalı değildir .

Bir kimse sana haksızlık eder ya da aleyhinde söylerse , onun bunu yapmaya kendini mecbur saydığına inanmaya çalış . Zira o , hakikatte senin düşünceni değil kendi fikrini güder . Neticede kötü muhakeme ederse yalnız kendisi aldandığı gibi yine yalnız kendisini yaralamış olur . Nitekim bir çok kimse çok doğru ve çok beğenilmiş bir meseleyi batıl sanarsa bundan zarar görecek , mesele değil , onu yanlış muhakeme ederek aldanandır .

Bu kuralı iyi kullanırsan aleyhinde söylenenlere sabırla katlanırsın . Zira her küfredene ‘ kendini haklı zannediyor ‘ diyebilirsin .

Ben felsefe ile uğraşıyorum deme kendimi kurtarıyorum , de .

Acaba aklınıza kim olduğunuzu ve niçin doğmuş olduğunuzu düşünme kaygısı gelmeyecek mi ?

Allah’ın , bilmeniz ve tanımanız için gözünüzün önüne yaydığı kainatın o kadar imrenmeye layık manzaralarına hiç dikkat etmeden mi öleceksiniz ?

Geceleyin kapılar kapanıp da lambalar söndüğü vakit odanda yalnız kaldığını söylememeye dikkat et ; zira yalnız değilsin .

O kadar nankörüz ki Allah’ın bize ihsan ettiği harikalar bile bahse konu olsa bunun için şükretmek şöyle dursun O’nu suçlandırır ve O’ndan şikayet ederiz. Bununla beraber bir parçacık olsun duygulu ve minnet nedir bilen yüreğimiz olsa tabiatın her hangi bir parçası hatta en basiti bile İlahi kudreti ve üzerimizdeki lütuflarını duymamıza yetecektir . “



Yukarıdaki satırları , 2000 yıl önce yaşamış olan Yunan’lı bilge EPİKTETOS kaleme almış . Eski Roma’nın çok tanrılı , pagan bir inanç ortamında da yaşasa aklını yerli yerinde kullanan insan daima iyiyi, güzeli , doğruyu arıyor . Her Müslüman daha doğrusu her aydın insan Epiktetos’un “ Düşünceler” isimli kitabını mutlaka okumalıdır .

Epiktetos aslen belki Yunan’lı bile değildir . O bir insandır . Gerçek ismi bilinmez . Epiktetos ‘köle, satılmış insan’ anlamına gelir . Bu büyük filozof sade ve fakir bir hayat sürmüş , çok öğrenci yetiştirmiştir . Epiktetos (köle) öyle bir düşünce boyutuna ulaşmıştır ki Roma’lı bir “köle” iken asıl sahibine “kul” olmayı başarmıştır .

Kur’an’daki “ Allah’tan alim olanlar korkar “ gerçeği , insan oğlu yaratıldığı günden beri tecelli ediyor .

Kur’an , burada ‘diploması çok olanlar korkar’ demiyor , ilmi ,hikmeti , gerçeği hakkıyla bilen alimleri kastediyor .

Epiktetos’u okurken dedim ki , Rabbim lütfeder Cennet’ine girersek belki o Yunan’lı bilgeyi bir ağaç altında gülümserken görüp selamlaşabiliriz …



Her şeyin en doğrusunu sadece Allah(cc) bilir .





Ahmet Müfit Kutlu



( İkibin Yıl Öncesi Ve Sonrası başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 16.05.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.