B.




İnsanların yaradılışları , huyları pek değişiktir . Bu sebepledir ki siyasetin ilk maddesi insanları idare etme sanatıdır . Politika ise menfaate dayanan farklı bir yöntemdir .
Orta Anadolu’daki bir şehrimizde yaşayan Halil Ağa’nın politikası da bir başka türlü . Halil Ağa , herkesten saygı ve ilgi görmeyi pek severmiş. Berberinden bürokratına kadar onu tanıyanlar bu görevlerini asla ihmal edemezlermiş.
Halil Ağa’nın makamda , parada gözü yok ama göz ardı edilmeye de hiç tahammülü yok . Onun derdi ilgi ve saygı görmek . Dertlinin derdine , işi olanın işine koşarmış . Karşılığında sadece bir kebap ziyafeti .
İşini zora sokanların kendileri zora girermiş . Halil Ağa’nın on parmağı karalı , birini değdirmesi yetermiş . Tepkisi sert olur , inat ve tekmesi ile lakabının hakkını verirmiş : Eşek Halil Ağa …
Bir gün köylüler Halil Ağa’nın kapısını tıklatmışlar . Halil Ağa önde onlar arkada ilgili dairenin yolunu tutmuşlar . Köye su şebekesi yapılacak , Müdür , kanun diyor , mevzuat diyor , bütçe , ödenek , iş programı diyor başka bir şey demiyor.
Halil Ağa ertesi gün çifte (!) atmaya karar vererek yanına iki köylü almış ve tembihlemiş : “ Ben ne dersem siz tasdik edeceksiniz ; tamam mı ? “ “ Tamam ! “
Halil Ağa , Müdür’ün odasına çat kapı dalmış . Dünkü teklifini yinelemiş ; cevap yine olumsuz . Müdür ,eşeği suya götürüp susuz getiriyor . Halil Ağa oturduğu yerden fırlayıp odanın kapısını açarak başlamış bağırmaya : “ Sen Atatürk’e nasıl hakaret edersin ? Sen Ata’mıza bu lafları nasıl dersin ? “ Müdür şaşkınlıktan dilini yutacak “ Halil Bey , ne Atatürk’ü ? Ben böyle bir şey demedim Halil Bey !”
Halil Ağa köylülere dönmüş “ Demedi mi ? “ “ Dedi Halil Ağa’m dedi ! “ Müdür hızla koşup kapıyı kapatmış sonra Halil Ağa’nın ellerinden tutup yalvaran gözlerle koltuğa oturtmuş “ Ne istiyordun Halil Bey ; ne lazımsa bir çaresini buluruz . Sen üzülme … Ben köyün her işini hallederim . “
Halil Ağa “ Hah şöyle ! “ deyip çıkmış .
“ Şimdi ısmarlayın kebapları !”
Eşek Halil Ağa’nın parada , pulda , rüşvette , arabada gözü yok . O iş bitirdiği yerlerde korku dolu saygı nazarlarını gördükçe , kebabı yeyip keyifleniyor . Müdürlerden istediği de öyle fazla bir şey değil ; filanca köye 20 torba çimento gönder , filanca yolu tamir et .
Şehire yeni bir Vali geldiğinde yapılan ilk uyarı “ Aman Vali Bey ; Halil Ağa’ya dikkat et “ olurmuş .
Despot , ceberrut , kibirli bir Vali bu uyarıya kulak asmamış . İl Genel Meclisi üyelerine “ Otur,kalk , gel , git “ emirler veriyor . Halil Ağa’yı fark etmiyor bile . Halil Ağa hayli gücenik ve gergin bir şekilde bağırmış “ Vali Bey ; biz senin memurların değiliz . Biz milletin temsilcileriyiz . Ne yapılacaksa bize soracaksın . “
Vali şaşırmış . Dışarı çıkınca Özel Kalem Müdür’üne sormuş “ Kim bu adam ? “ Eşek Halil Ağa’yı anlatmışlar Vali Bey’e .
O günden sonra Vali nerede , Halil Ağa orada , hem de baş köşede …
( Eşek Halil Ağa başlıklı yazı A.Müfit KUTLU tarafından 15.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.