1 Akşam Oldu Yakamadım Gazımı
..

Akşam Oldu Yakamadım Gazımı



Gençler umutla, ihtiyarlar hatıralarıyla yaşarmış. Hadi sen ihtiyar ol da dönme bakalım hatıralara. Delikanlı almış eline bağlamayı

“Kayanın dibinde oy oy, mal mı yayılır oy!
Mal mı yayılıır !
Bir kez görmeyile oy, yar mi sevilir oy!
Yar mi seviliir !”

Mal yaymak, burada hayvan otlatmak anlamına gelir. Hayvanın otlaması, yani ot yemesi diye de anlaşılabilir. Demek ki kayanın dibinde hayvanı besleyecek kadar ot yokmuş. Türküyü yakan bir bakıma malları kaya dibine götüreni kınıyor, sitem ediyor, veya azarlıyor. Türküyü yakanın asıl derdi yar sevme yöntemi, önceki dizeler de doldurmaysa bu konu beni aşar. Yok ilk iki dizeyse sorunu, o konuda yetkiyle konuşabilirim. Çünkü hayli mal yaymışlığım vardır.

Mal güdüyorsan, öncelikle sana emanet edilen hayvanları doyuracak, sulayacak rahat ettireceksin. Bunları yaparken de kimseye zarar vermeyeceksin. Şükürler olsun ki güttüğüm malların hiç birisinin boğazından haram lokma geçmemiştir. Söz gelişi kimi arkadaşlarımın, “ Mallar aç kalmasın” diye elin biçilmiş burçak destelerini kucak kucak taşıyıp hayvanlarının önüne koyduklarını bilirim. “Benim hayvanlarım biraz az yesin ama haram yemesin.” derdim.

Kır bekçisi bir gün bana:
-Sana yasak bölge yok. Mallarını istediğin yerde güdebilirsin. Çünkü demişti: Bir gün akşama kadar izledim. Ekin tarlasının yanında mal güdüyordun. Hayvanlarına Tek dal ekin koparttırmadın. Askeriye nöbetçisi gibi sürekli ayaktaydın.

Ay ışığında duvarın dibinde iki ihtiyar. Komşu çocuklarına emanet ederek mal gütmeye gönderdikleri göz bebekleri oğullarının dönmesini bekliyorlar. O oğlanı ki üç kız evlattan sonra tekkelerle adaklarla ancak bulabilmişlerdi, yıllar sonra.

17 yaşındaki abla akşam hazırlığını tamamlamış: madımağı pişirmiş. Yumuşak yufkaları destelemiş. Yeşil, taze soğanları bir bir yıkayıp hazırlamış. Alacakaranlık olduğu için akşam gazını daha yakmamış. Beş ve on yaşlarındaki erkek kardeşlerini yanına almış, hane reisi gözüyle bakılan ve mal gütmeye giden on dört yaşındaki Hasan’ı beklerken onun ağlayarak geldiğini görünce olan olur. Dört kardeş birbirine sarılıp ağlaşmaya başlarlar, çaresizce...

Enişteleri, “Malları tarlamın yanında yayıyorsunuz” diye bazı çocuklarla beraber Hasan’ı da dövmüş(( Oysa Hasan, ağlaşan yetimlerin içinde biraz kabaca olanı, onların gelecekteki güvenceleridir. Hasan’ın dövülmesinden çok, onları koruması gereken eniştelerinin dövmesi gitmiş, zorlarına. Böylece hem güvendikleri dağlara kar yağmış, hem de dostun gülü tarafından yaralandıkları hissine kapılmışlar.

Hatıralara dönelim dedik ama biraz fazla gittik galiba.

Hanımı hocayı sıkıştırıyormuş. Eskiden yeniden bir şeyler anlat da gülelim diye. Hoca

-Biliyor musun demiş. Evlendiğimiz zaman sen kız değildin!

-Eski dediysek o kadar da eskiye mi gidilir canım((

Benim ki de o hesap işte. Kusura bakılmayıp duygusallığıma ve de ihtiyarlığıma verile…
( Akşam Oldu Yakamadım Gazımı başlıklı yazı RasimCANBOLAT tarafından 21.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.