Bugün Müslümanların en fazla muhtaç oldukları şey, birlik ve beraberlik ruhudur. Bu ruhu yaşayan Müslümanların davası iman davasıdır. Bugün inkara dayalı felsefe ve görüşlerin karşısında dünyadaki zulmü durduracak, insanlığa barış ve huzur getirecek olan İslam Birliği davası vardır. Bütün Müslümanların sıkı sıkıya sarılması gereken bu dava, dev bir idealdir. Bu dava Peygamberimiz (sav)’in, sahabenin davasıdır. Bu, ecdadın davasıdır. Bu dava Allah’ın davasıdır. Bu davada benlik olmaz bu davada nefsin arzu ve tutkuları olmaz; insanın kendi zevkleri olmaz. Bu, fedakârlık isteyen, kutsal ve yüce bir davadır.


İslamın gelişmesi, yükselmesi, Allah’ın dininin yeryüzünde nurunu tamamlaması için dünyevi çıkarlardan kaçınmalı, sevgi, merhamet, fedakarlık esas alınmalıdır. Eski kırgınlıklar, anlaşmazlıklar unutulmalıdır. Peygamber(asm)’ın buyurduğu gibi:


“Allah eski dostluğu devam ettirmeyi, yani vefalı olunmasını sever. Öyle ise, onu devam ettirin.” (Deylemi)


Birlikten kuvvet doğar. Müminlerin birlik olması, Allah rızası için birbirlerini sevmeleri kuvvet kazanmalarına vesile olur. "…Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah’ın izniyle galib gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara Suresi, 249) ayetiyle bildirildiği gibi müminler –sayıları az da olsa- kalplerindeki iman sebebiyle büyük zorluklara karşı galip gelecek güce sahiptirler. Yüce Allah, “…Hani size ordular gelmişti; böylece Biz de onların üzerine, bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik.” (Ahzab Suresi, 9) ve “…Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik, onlar da üstün geldiler. (Saff Suresi, 14) ayetleriyle müminlere üstün güç verdiğini bildirir.



Müminler kardeştirler. Kardeşliğin gereği birlik olmaktır. “Allah’a ve Resule itaat edin” emrini muhatap alan her Müslüman, her nerede yaşıyor olursa olsun Peygamber(asm)’ın öğretilerini prensip edinmeli ve birliği tesis etme yönünde çaba içinde olmalıdır.


İsar ahlâkı kazanmamız gereken yüksek ahlâktır. Aralarında kan bağı olmamasına rağmen Mekke’li müminleri kucaklayan, onların nefislerini kendi nefislerine tercih eden, imanı gönlüne yerleştirmiş Medine’li Ensar’ın ahlâkıdır bu. Allah, bu güzel ahlâkı yaşayan, bu üstün ahlâkın yayılmasını hedefleyen ve bu hedefe ulaşmada gayret gösteren müminleri derece olarak üstün kılacaktır.


Mü’minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va’detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (Nisa Suresi, 95)


Masum insanların kanı akarken kimi zaman sadece izlemekle yetindiğimiz nice bayramlar yaşadık. Dünya Müslümanları, Allah’ın ipine hep birlikte sarıldığı, akan kanlar dindiği ve yeryüzündeki yangın söndüğünde; ancak o zaman bayram “bayram” olacak inşaAllah. Bayramın, tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum.




Fuat Türker
( Bayram Ne Zaman Bayram Olacak başlıklı yazı fuatturker tarafından 21.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.