Kimi yerde daha adını bile sormaya çekindiğimiz kişilere nereli olduklarını sorarız. Hesapta meraktır bunun nedeni.Halbuki bir çoğunun amacı o kişiler hakkında hafif bir ön araştırmadır ki akabinde önyargılar yumağı. 

Bir gün markete gittim ve kasada sıra gelmesini bekliyorum. O esnada kasiyer önümdeki bayanla sohbete başladı. Çok kalabalık olmadığı içindir ki  sanırım  rahattı bu konuda. 

Kasiyer: 
- Giresunlu musun abla sen? 
Müşteri: 
- Aman Allah korusun!  Antalyalıyım ben. Kocam da Zonguldaklı. 
O esnada hakim olamadım kendime ve çıkıştım az biraz da iğneleyici bir tavırla: 
- Ben Giresunluyum, ne olmuş!? 

Sonra da şöyle bir baktı, sonra da sessiz sedasız gitti. Kasiyer de meğersem Giresunluymuş :)  Üstünde durmadık geçiştirdik. 

Bunun gibi yine bir anım oldu. Çalıştığım yerde Giresunlu bir ağabeyimiz vardı ve işe girmeme vesile olan ablanın bir zaman dediği şu oldu :

 "Bu Giresulular da çok yalaka oluyor."

Minnet duygumun olmasını istemediğimden olacak ki: " Abla ben de Giresunluyum" dedim. 
"Aaaa.. Ben senin Giresunlu olduğunu bilmiyordum." dedi. 
Demek bilse, işe alınmama da yardımcı olmayacaktı demek geldi o anda içimden :) 

Geçenlerde kuzenim gelmişti bayram ziyaretine. İşi gereği insanlarla iletişimi olması gerek tabi. Birisi öyle muhabbet açmış ve anlatıyormuş bir başkasını. İşte şöyle de içkici, böylece de haysiyetsiz, çoluğunu çocuğunu ortalık yerde bırakmış.... devam ediyor.. 

Sonra da karşısındaki arkadaşı sormuş: "Nereliymiş? 
Anlatan kişi bu şahısın Giresunlu olduğunu söyleyince, kuzenim: "Ben utandım." diyor. 

Peki, bunu anlatan adam ne denli şahsiyet ve kişilik sahibidir? 

Hastanelerde kaldığım sürece çok insanla sohbet etme  ve birçok ilden kişi tanıma fırsatım oldu. Bunların içinde Türkmenistanlısı, Romanı ( çingene), kürtçe konuşanı ki türkçe bilmeyeni, Türkiye'nin her bölgesinden, göçmenlerden, muhacirinden, mezhep olarak şafiisi, alevisi, ateisti dahi.... Artık neresinden tutarsanız. Hiçbir zaman sen şuralısındır, böylesindir, inancın yok diye kimseye önyargıyla yaklaşıp, muhattap almamazlık etmedim. Hoş olumsuz bir davranışlarına da şahit olsam bir dahaki sefere  o kişi ile aynı özelliklere sahip bir başkasına denk gelsem yine de demem ki : 

"Sizler  şöyle şöyle oluyorsunuz." diye. 

Daha o kadar çok şeye denk geldim ki bu konuda artık memleketimi söylemeye çekinir oldum. Ha ben kötü biri miyim peki? Bilmiyorum kimse kendine kötü demez, ama  birilerine de kötülük yaptığımı hatırlamıyorum açıkçası :) 

Adanalı tanıdıklarım oldu ve onlar için de genel bir kanı vardır yine etraftan duyduklarımı yazıyorum, tanıdığımdan değil. Şöyle: Cazgır, kavgacı, sinirli... diye devam eden. 

Yolda çingene ( kendilerini böyle kabul ediyorlar diye yazıyorum)  görsek ya da bir bankta yanımıza oturduğunu düşünelim, çantamızı, cüzdanımızı kollamaya çalışıyoruz ya da çalışıyor çoğunuz. 

Trakyalı ise; kesin içkicidir diyoruz.  Tekirdağlı  tanıdığım da oldu içkiden nefret eden. 
İzmirli ise; o bilindik gavur(!) damgası! Halbuki İzmirli bir ablamı bilirim ki yüreği ne de temiz ve içi Allah aşkıyla dolu. 
Hadi ben  birsürü insan içinden  istisnaları bulmuşum da kaideleri bozmaz dersiniz belki.
 Peki "İstisnalar kaideyi bozmaz." sözü ne denli doğru sizce ? 

Doğulu- batılı diye ayrım  yapmak istediğimden yazmayacağım bunu, ama öyle  bilindiği için  belirtmek istiyorum: Doğulu diye tabir ettiğimiz çoğunluğu kürt olan vatandaşarımıza; PKKLI, terörist, sempatizan... gibi yakıştırmalarda bulunmakla  sizce de haksızlık yapmış olmuyor muyuz? 

Nasıl ki beş parmağın beşi de bir değil diyorsak, insandan insana da fark var. Bunun memleketle, büyüdüğü yer ile alakası yüzde kaçtır Allah aşkına. 

Aile ve çevre faktörüdür kişiliğin gelişmesindeki ilk etken ve sonrasında eğitim, kendini geliştirmesidir. Bunlara parelel olarak da iyi veya kötü diye  sıfatların yakıştırması olabilir. 

Askerlik yapanlar daha iyi bilir tabi, orada da her memleketten insanla aynı odayı, sofrayı, silahı, anıları, günleri, ayları,.... paylaşırsınız. Ama kesenizden çalınan parada gözünüz hemen  "o tarafın eli uzun olur" diye bilinen memleketlinin üstüne kayar. Kaymıyor mudur  mu peki siz söyleyin?

Ülkemizde yaşanılan onca olumsuzluklar üzerine hep birlik ve beraberlik olmaktan bahsediyoruz. Tek yürek tek bilek olmaktan hani. 
Bu şekilde düşünerek mi yola çıkacağız bir muharebe başlayacak olsa ? 
*
*
*
Ne kadar sevinçli 

Not : İçim o kadar dolu ki yazmak istediklerimi adam akıllı hizaya dahi sokamıyorum ! 
( İnsanları Memleketlerine Göre Yargılamayın başlıklı yazı Sevinç A. K. tarafından 23.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.