Aşkın çölünde bir garip dervişim
Dünyaya aşkın yüzünden gelmişim
Sabah akşam o şarabı içmişim
Cana ol canı hesapsız katmışım
Güle ki ben öğretmişim gülmeyi
Bülbüle ki ben öğretmişim naleyi
Ferhat’a ben öğretmişim kazmayı
Şirin benden öğrenmiş sabretmeyi
Semada beni söylermiş yıldızlar
Deryada beni söylermiş mahiler
Çöllerde beni söylermiş ahular
Mumda beni söylermiş pervaneler
Aşktır adım bilmeyen bilsin adım
Atmayan atsın adım kalsın namım
Aşka geldir tek davetim tebliğim
Budur bu alemde benim muradım
Can fedadır artık aşkın yoluna
Ten sezadır artık meşkin uğruna
Vefadır bizi çeken hizasına
Sefadır gözden dökülen hatrına
Maziden hâle hâlden de atiye
Çağırırsın beni lütfen gel diye
Bir ileriye iki hep geriye
Aşk üzre dava bu pazarlık niye
Aşka dair benim sözlerim hepsi
Özge cana sitayişimin hepsi
Maksadım iki cihanda huzurdur
Başka niyetim asla, asla yoktur
Aşığıyım endamının sevgili
Meftunuyum sözlerinin sevgili
Mecburuyum gözlerinin sevgili
Müstahakkımsın âlemde sevgili
Aşkın çölünde susamışım sana
Gözyaşlarımda ıslanmışım sana
Söz yaşlarımda hep yağmışım sana
Özde körkütük bağlanmışım sana
Mutluyum hüznüne gark olmuşken
Mesudum yüzüne âşık olmuşken
Bahtiyarım bahtına pir düşmüşken
Şadım yâdına bin kere gelmişken
Namıma ki Kaptan derler yazarken
Şairim uğruna dize dizerken
İlham perimsin sen göze girerken
Mazmunumsun imzan söze düşerken