Geceye uzanırken penceremden
Ateş böceklerini aranıyor gözlerim
Şifon bir yalnızlık uçuyor
yüreğimden
Nereye değse yırtıla yırtıla gidiyor
Dikmek istesen
Daha bir beliriyor çekilmiş
iplikleri.
Artık bu vakit
Esas adamlar basıyor balkonları.
Gündüz vakti sıcaktan saklanan
kuşları
Dinlemeye beliriyor gölgeler
Selamlar içten
Duyulmasa da uzaktan uzağa verilen
İkramlar bonkör
İki kadeh iki yıldız gibi parlıyor
karşılıklı
İkisi de geçen günden alacaklı.
Yorgunluklar
Gökyüzüne serilmiş dinleniyor
Kayan yıldız herkesin şansı oluyor
Görenler görmeyenlere anlatmıyor
asla o anı
Kadehler gibi
Mezelere katılıyor kayan
yıldızın eğri giden yanı.
Uykusu kaçtığı için oturmuyor bu
insanlar balkonlarda
Gün gözünden yavaştan yapılan bir
hazırlıkla
Gece endamlı beklendiği için
yapılıyor.
Çünkü kendini anlayanlar
Anlaşılmayı beklemiyor başkaları
tarafından.
Eski bir kitaptan
Satırlar iniyor kadehin dibine.
Bir dikişte acısıyla vuruyor işte
Geceden başka bu fosil anları
Kim anlayabilir ki diye diye
Siliniyor göz pınarları.
Sonra bir ateşböceği
Konuverince elime
Sendeki ışığa hayran oluyorum
yeniden
Sözlerimi aydınlatan
Sözlerine devriliyoruz
Gece
Ateşböeği
Ve
Ben
1 temmuz 2010 Muğla 00:50