İSRAİL TÜRKİYE’DEN NİÇİN ÖZÜR DİLEDİ?

On iki yıldan beri bu köşeyi izleyenler bilir. Türkiye tarihi hinterlandındaki potansiyel gücünü kullanabilirse, değil İsrail, Batı ve ABD dâhil bütün emperyalist güçler Türkiye’den izinsiz ne balkanlara, ne Kafkaslara, nede Orta Doğuya saldırı amaçlı herhangi bir adım atamaz diye defalarca yazdık.  

Basın ve yayın organlarına bakıyoruz herkes şunu yazıyor, çiziyor ve konuşuyor.

Tarihte İsrail hiçbir devletten özür dilememiştir.

 Nasıl olurda Türkiye’den Özür diler?

 Türkiye hangi tavizleri verdi ki İsrail özür diledi? Gibi sorular soruluyor.

Diler kardeşim diler. Dilemek zorundadır.  Türkiye’nin taviz vermesine gerek yoktur. Çünkü saldırgan olan İsrail, katil olan İsrail, uluslararası hukuku ihlal eden de İsrail.

Eğer Türkiye gerçekten Türkiye olursa, İsrail de özür diler, ABD de diler, benzerleri de diler.

İsrail niçin Türkiye’den özür diledi diye şaşıranlar, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel gücünün farkında olmayanlardır.

Şunu iyi bilelim. İsrail gibi terörist bir devletin Orta Doğuda tutunması için Türkiye’yle iyi geçinmekten başka çaresinin olmadığını bilmek yeterlidir. Sadece bu neden bile kendini beğenmiş, kendini dokunulmaz sanan İsrail’i özür dilemeye mahkûm etmiştir.

Ayrıca Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da despotların teker teker yıkılması ve şimdide Suriye’de yıkılma anlarının yaşandığı bir Orta Doğuda, Türkiye’nin daha güçlü hale gelmesi İsrail’i panikletmektedir. Tabii ki dost ve destekleyicilerini de.

İsrail’in bu güne kadar gösterdiği pervasız ve sınır tanımaz saldırganlığının altında, Türkiye’nin kendi kendinden korkan, kendi gücünün farkında olmayan, pısırık, çekingen, tarihi misyonundan uzak, etkisiz, kendi önünü göremeyen, fakir ve güçsüz yapısından kaynaklanıyordu. Artık Türkiye’nin bu gün ulaştığı orta ölçekli gücünün dahi neleri değiştirebileceğini bu özür meselesinde görmek mümkündür.

Evet, İsrail’in arkasında ABD ve bütün batı devletleri var denilebilir. Fakat şu gerçeği de bütün dünya net olarak gördü. İsrail artık dokunulmaz değildir.

“One minute”den(van minit) sonra bütün dünya şahit oldu ki, İsrail’e de dur denilebiliyor, siz katilsiniz, canisiniz diye dünya kamuoyu önünde ihtar çekilebiliyor. Bu durum Türkiye’nin gücünü göstermesi bakımından da önemlidir.

O günden bu tarafa görüyorsunuz batıda vb ülkelerde İsrail aleyhinde eskiden söylenip yazılamayanlar, söylenip yazılmaya ve açıkça konuşulmaya başlanmıştır. İşte bu olayla İsrail’in karşı konulmaz bir güç olduğu efsanesi, tuzla buz olmuştur.

Çünkü o güne kadar İsrail’in dünya çapındaki görünmeyen gücünden korkulur, çekinilir, endişe edilirdi.

Hatta Türkiye’nin en tepesinde görev yapmış devlet adamlarımızdan biri şunu diyebilmiştir. “İsrail bu sözlerin faturasını Türkiye’ye çok ağır şekilde ödetir. Yanlış yapılmıştır.”

Tekrar yazıyorum. Eğer Türkiye kendi hinterlandındaki halklarla gönül bağını daha da kuvvetlendirip, bu halkların gerçek temsilcilerinin yönetime gelmelerini sağlayabilirse, Türkiye’nin asıl gücü işte o zaman ortaya çıkacaktır.

Çünkü bu gün birçok kardeş ve dost halk, ya ABD, ya Rusya, ya Çin, ya İngiliz, ya İsrail, ya da Fransa ve Almanya vb gibi ülkelerin iktidara getirdiği kişi ve ailelerin yönetimi altındadır.  Yani sömürgecilerin tahakkümü altındadır.

Elbette bu despot yöneticiler de kendilerini ayakta tutan güçlere karşı bağımlılıklarını devam ettiriyor ve onların menfaatlerini halklarına rağmen korumak zorunda kalıyorlar.

Düşünün bir kere. Yüzlerce yıldır Kafkaslardaki soydaşlarımızla ilişki kuramadık ya da kurmadık. Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya halklarıyla da aynı akıbeti yaşadık.

Bunlarla olan dostça ilişkiler karşılıklı güven ve gönül bağları temelinde kurabilseydi, ekonomik, kültürel ve siyasi bağlar geliştirilebilseydi, bu gün ne Rusya’dan çekinirdiniz, ne Çin’den, ne ABD’den, ne İngiltere’den ve nede genel olarak bütün emperyalist güçlerden.

O zaman bütün dünya bilirdi ki, Türkiye’ye karşı yapılacak yanlış bir hareket bütün bu bölgelere yapılmış olarak kabul edilecektir.

İşte Türkiye’nin teröristlere yardım ettikleri gerekçesiyle Fransa’ya, İtalya’ya vb ülkelere yakın geçmişte koyduğumuz ambargolar, o zaman daha bir anlam kazanırdı.

Çünkü batının anladığı tek dil vardır. O da paradır, menfaattir, çıkardır.

( İsrail Türkiye’den Niçin Özür Diledi? başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 1.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu