Dilim mi dil yoksunu,

Yoksa sözlerim mi kemiksiz?

 

Sokak lambasına yapışan sinek gibi,

Mutsuzum kendi etrafımda umutlu dönerken.

 

Gözden düşünce güneş;

Üşüyor bu gece yıldızlar yüzümden.            

 

Yıkanmak suya küfür görünmese, doğmak için yatılırdı teneşire.

 

Balığın gövdesinden sıyırılan kılçık gibi,

Çektiğim filmlerin yönetmenliğinden düşsem diyorum;

Düşsem de tutan olmasa.

 

Aynalarım izin vermiyor, keşke verse;

Versede parçalansa yüzlerim, saklansa her biri lahitlere.

 

Köpeğin sadakati boynumda,

Sadakamı bırakabildim gözlerine sadece.

 

O kadar çok inledim ki içimde,

Ellerine güller bıraktım kokusuna ortak olmaktan korkarak.

 

Bugün,

Yaşadığım pişmanlık,

Kahrım talihsiz zamansızlık.

 

Kader mi ?

Artık inanıyorum.

 

İsyan mı ?

Edemiyorum korkumdan,

Ama ağlıyorum çook derinden.

 

Bilesinki her elbise yakışıyor üzerime,

Bir tek sensizliğin gömleği olmuyor yüreğime.

 

Bu yüzdendirki,

Uluyorum her gece ufka, kendimden bile habersiz.

 

 

Bülent KAYA

İstanbul / 02 / 04 / 2013

( Bir Tek Sensizliğin Gömleği Olmuyor başlıklı yazı YuReKiKLiMi tarafından 2.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu