ELİF, TEK BİR DOĞRUDUR (GÜLCE-BULUŞMA)
Her yerde güller vardı; dizi dizi, tebrizi.
Gönül, öten bülbülü dinler, gülce lehçede.
Şafakta füsun dolu esen bir hava bizi,
Sarıp da sarmalarken güller ile bahçede.
O saf kokularıyla,
Cennet tepelerinden gelen dokularıyla,
Gonca gonca güller açılır,
Kevser kıyılarında sulara nur karılır
Ve sırlı hikmet ile rahmet arza saçılır.
Nehirler çok sayıda,
Dolar gelir taşkına,
Güller Şahı Muhammed Mustafa’nın(S.A.V.) aşkına.
Girip nefes alalım Rabbin cennet bağında.
Resul’ün otağında gül kokusu dolalım.
Birlikte arayalım izi Hıra dağında,
Bulunca, yüzümüzü sürüp de coş olalım.
Salât, selam ederek,
Yâre gönderelim yâre, sararak gonca gülle.
Hoş kelamla, dualarla, mutmain kalp, saf dille.
Kutsal yolda yürürken huzura coş kandille
Zikrederek…
***
Sarıkanat kanarya uçarken daldan dala,
Bir serenat sunardı meşk tonunda öterek.
Türlü rayihasıyla güller dönüşüp ala,
Ulaşır burnumuza gizemlerle tüterek.
Gül, hecede tek ise,
Elif tek bir doğrudur; O’na simgedir lâle.
Denk var mıdır, melale?
Billurdan bir köprü ki zaman ile sarılır.
O köprüden insanlar akar sanki şelale.
Açar güller kıyıda,
Sular gelir taşkına,
Güller Şahı Muhammed Mustafa’nın(S.A.V.) aşkına.
Diller daim saygıyla, “Allah” desin inlesin.
Yürekler aşkla çarpsın, aşk ile coştururken.
Gönüller bir hoş olsun el, dil, gönül dinlesin.
Ruhlar zirveye vursun huşuyla koştururken.
Yoluna baş koyup her gün,
Sıdk ile zikredelim, doğrudan yürüyüp Hakk’a,
Aşalım zorlukları, güzellikten şaşmadan, azmederek mutlaka,
Hak yola aka aka,
Alalım ün.
***
“Öküz boynuzunda arz; nasıl dengede durur?”
Diye vesvese veren beyinlerde kenedir.
Suya girip çıkanlar, güneşlenirken kurur.
Hoşgörüsüz bireyler topluma mengenedir.
Lalezardan gülşene,
Yol gider ince uzun; aşk ehli yürür yorulmaz.
Güle hasret durulmaz.
Karanlığı ağaran ay, ortadan yarılır.
Rabbin hikmetlerinden asla sual sorulmaz;
Lakin dağda vahşi ayı da,
Döner birden şaşkına,
Güller Şahı Muhammed Mustafa’nın(S.A.V.) aşkına.
Muhabbetle Habib’e, bülbülce gelip dile,
Aklayıp kalbimizi, her işi hoş edelim.
Uyalım “SÖZ”’lerine büyük bir dikkat ile,*
Hep doğru yaşayarak, doğru yolda gidelim.
Bulut ağar gökyüzüne,
Kelebekler uçuyorken kodlandıkları minvalde,
Bir mevsimlik ömürde, konarlar cennet düzüne.
Bak Rabbin gecesine ve dahi gündüzüne,
Gel özüne.
***
Bebek beden büyümez, uyumasa beşikte.
Cennet üstünde ana; süt verip de doyuran.
Turna kanat çırparak uçmaz kutsal eşikte
Ve sevilir her zaman kula Hakk’ı buyuran.
Lâle boyun bükerse,
Gül dalında mahzun olur, bülbül ağlar zarı zarı,
Terk ederken gülzarı.
Sanılır ki âşık maşukuna darılır.
Bu hal çokça yayılır ve bir daha bal toplamaz arı.
Dallar istenen sayıda,
Durmaz artık ışkına,
Güller Şahı Muhammed Mustafa’nın(S.A.V.) aşkına.
***
Hep beraber diyelim:
“La ilahe illallah Muhammed Resulullah.”
“Sallalahu Teâlâ.”
Duaları kabul etsin inş-A L L A H.
İnanan cümle kulların mekân olsun cennet-i âlâ.
(17.05.2012 / Elazığ)
Güneri Yıldız
........
* SÖZ: Resullullah (S.A.V.)Efendimizin Hadis-i Şerifleri kast edilmiştir.