Tuğba Çimencan, Kayserili bir öğrenci, bir sanatçı… Sazıyla sözüyle ağırbaşlılığıyla kendini sevdirmiş bir kardeşimiz. Onu dinleyenler sesine ve sazına hayran oluyor. Canların canı Tuğba Çimencan’ı bulduk ve kendisiyle sanatına ve yaşamına dair sohbet etmeye yeltendik. Samimi sohbetimizi de sizlerle paylaşıyoruz.
Fatma Çetin Kabadayı; Sevgili
Tuğba, bu yoğunlukta bize de vakit ayırdın, sağ olasın. Tuğba Çimencan güzel
sesiyle sazını konuşturan biri. Peki, bilinmeyen yönleriyle Tuğba Çimencan
kimdir?
Tuğba Çimencan; Öncelikle teşekkür ediyorum. Bu güzel
düşünceleriniz için de ayrıca teşekkürler. Ben profesyonel bir sanatçı değilim,
kendimi amatör olarak tanımlıyorum. Kısaca kendimden bahsedecek olursam, 12.04.1991
de Yahyalı’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi yine Yahyalı da tamamladım.
İki kardeşiz. 3 yıldan beri Kayseri de yaşıyorum. Aynı zamanda Erciyes
Üniversitesi öğrencisiyim. Bunun yanında vakit buldukça naçizane müzikle
ilgileniyorum. Bağlamam en iyi dostum diyebilirim…
Fatma Çetin Kabadayı; Matematik bölümü öğrencisi olduğunuzu
biliyoruz. Bir bağlama sevdalısı olarak soruyorum; neden bu bölümü tercih
ettiniz?
Tuğba Çimencan; Matematik ilkokuldan beri sevdiğim bir dersti.
Bağlama kursuna giderken hocalarım güzel sanatlar okumamı tavsiye etmişlerdi.
Ama o zamanlar ‘Müzik nasıl olsa olur, elimde başka bir mesleğim olsun,’ diye
düşünmüştüm. Matematik yerine başka bölümler de tercih edebilirdim ama ailemin
yanlarında okumamı istemeleri tercihimde baş etkendi… Hayırlısı bu yöndeymiş.
Fatma Çetin Kabadayı; Sanat
yaşamına nasıl atıldınız? Ailenizde böyle bir yetenek var mıydı? Nasıl fark
ettiniz?
Tuğba Çimencan; Ailemde müzikle yakından ilgilenen yok. Müziğe,
bağlamaya başlamam şöyle oldu; Bursa’da dayımlara gittiğimizde dayım kendine
aldığı bağlamayı bana vermişti, Yahyalı’ya döndüğümüzde çevremde kursa gidenler
vardı, beni de gönderdiler, o zamanlar 9 yaşındaydım. Çok kısa bir zaman dilimi
yani yaklaşık 2 ay kurs almıştım. Kendi kendime geliştirmeye çalıştım.
Sonraları süregelen bir çalışmam olmadı derslerden sınavlardan vs. vs. Kayseri
ye taşındığımızdan beri yani 3 yıldır bağlamamla daha fazla ilgiliyim
diyebilirim. Tabi yine derslerimden dolayı çok sık ilgilenemesem de…
Fatma Çetin Kabadayı; Sizce bir
müzik aletini konuşturabilmek için çalışmak yeterli mi yoksa yetenek şart
mıdır?
Tuğba Çimencan; Enstrüman çalabilmek için tabi ki yetenek
önemli bir etken. Yetenek kesinlikle olmalı. Ama çalışmak da çok önemli
geliştirebilmek için. Nasıl çiçeğe gerektiği gibi bakmazsak, yeteri kadar
sulamazsak büyümez; enstrüman çalmak da öyle, çalışarak beslemezsek,
pratiğimizi artırmazsak gelişmez doğal olarak…
Fatma Çetin Kabadayı; Dinleyicilerinizin
beğenisi sizi şaşırtıyor mu? Neler söylemek istersiniz? Katıldığınız
programlarda ne gibi geri dönüşümler alıyorsunuz?
Tuğba Çimencan; Evet doğrusu şaşırtıyor. Ve güzel bir duygu,
sevilmek, dinlenmek. Özümüz, kendi kültürümüz olan türkülerimizi sevdirmeye bir
nebze de katkıda bulunabiliyorsam ne mutlu bana. Katıldığım programlardan güzel
yorumlar aldım. Türkü sever dostlarımız sağ olsunlar sürekli mesajlarıyla,
paylaşım ve beğenileriyle yalnız bırakmıyorlar. Elimden geldikçe, zaman
buldukça tek tek mesajlarını cevaplamaya, muhabbet etmeye çalışıyorum. Sürekli
ekranda görmek isteyenler var. Bunlar çok onure ve mutlu ediyor beni…
Fatma Çetin Kabadayı; Örnek
aldığınız sanatçılar var mı?
Tuğba Çimencan; Herkesin bir takip ettiği, sevdiği sanatçı
olduğu gibi benim de var. Biz amatörler üstatları dinleyerek eksiklerimizi
düzeltebiliriz ancak. Onlar usta, bizler çırak… Sevdiğim sanatçılar çok isim
var ama bunlardan bazılarını söyleyecek olursam: Neşet Ertaş, Musa Eroğlu, Emel
Taşçıoğlu, Gülşen Kutlu, Aysun Gültekin, Nazlı Öksüz, Güler Duman, Zara, Sevcan
Orhan, Özlem Özdil, Yudum diyebilirim.
Fatma Çetin Kabadayı; Türkülerimizin
bugünkü yeri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Tuğba Çimencan; Maalesef bu konuda üzgünlüğümü belirtmeden geçemeyeceğim.
Çünkü özümüz, kültürümüz olan türkülerimiz hak ettiği yerde değil. İnsanlarımız
popüler kültürü daha çok sevmiş, benimsemiş durumda. Farklı tarzdaki müzikler
ön planda. Nice yaşanmışlıkları barındıran, anlam yüklü türkülerimizin inşallah
temennim bir gün hak ettiği yere gelmesi…
Fatma Çetin Kabadayı; Sanatçı
kimliği nasıl olmalıdır? Bir sanatçıya yakıştıramadığınız özelliklerle
karşılaşıyor musunuz?
Tuğba Çimencan; Şahsi fikrim; sanatçı dediğin; halkla iç içe
olabilmeli, sadece sanatıyla ön plana çıkmalı… Tabi ki yakıştıramadığım
özelliklerle karşılaşıyorum; bazı sanatçıların kendilerini ulaşılmaz gibi görmesi,
sanatı, müziği dışında ön plana çıkma çabaları bence çok yanlış…
Fatma Çetin Kabadayı; Konser,
kaset çalışmalarınız var mı?
Tuğba Çimencan; Büyük çaplı değil ama programlarımız oluyor.
Çünkü henüz daha öğrenciyim. Müziği meslek haline getirmedim. Albüme gelince,
ileride bir albüm planım var tabi ki kısmet olursa. Albüm yapılınca ses
getirmesi gerektiği kanısındayım. Bu sebeple ince düşünülmesi gereken bir konu
ve uzun bir süreç. Zaman neyi gösterir bilemiyorum…
Fatma Çetin Kabadayı; Geleceğe
yönelik projeleriniz hakkında ipucu alabilir miyiz?
Tuğba Çimencan; Gelecek hakkında konuşmak dediğim gibi daha
çok erken ama matematik üzerine devam edersem akademik düşüncem var, müziği
hayatımda daha ön plana çıkarırsam da albüm düşüncem... Her şeyin hayırlısını
diliyorum…
Fatma Çetin Kabadayı; Müziğe ilgi
duyan genç arkadaşlarımız ya da fikir paylaşımında bulunmak isteyenler size nasıl
ulaşabilirler?
Tuğba Çimencan; Sosyal paylaşım sitelerinde iletişim
sayfalarım mevcut. Bunlardan biri http://www.facebook.com/tugbacimencanresmifan
Fatma Çetin Kabadayı; Vakit
ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. edebiyatevi.net ailesi olarak sanat ve
öğrencilik yaşamınızda daim başarı diliyoruz.
Tuğba Çimencan; Rica ederim. Ben teşekkür ediyorum edebiyatevi.net
ailesine, sevgi ve muhabbetlerimle…