Online Üye
Online Ziyaretçi
22 Şubat 2019’da Ankara Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği (AKSED) tarafından hazırlanan Şah-ı Şiirler Programına katılmak bize de nasip oldu.
Program Ankara’nın nezih mekânlarından Hamamönü Konağı’nda saat 19.00’da başladı. Bir gün önceden yollara düştük, hazırlandık, gittik. O mekânı seviyorum. Daha önce Birleşen Yürekler Derneği tarafından şahsıma layık görülen Yaşayan Değerlerimiz Onur Ödülü’nü de orada almıştım. Samimi, otantik, düzenli bir yer…
Gelelim o geceye…
Günler öncesinden kimin hangi şiiri okuyacağı
AKSED Başkanı Sayın Mustafa Çelebi Çetinkaya ve yönetimindeki arkadaşlar
tarafından belirlenmişti. Bu süreçte sürekli iletişim içindeydik ve gitmeden
şair ruhlu, ince, sevgi dolu yürekleriyle gönlümüzü kazanmışlardı. Kapıdan
girişte herkesi güler yüzle karşılamaları çok hoş, ince bir davranıştı.
Ne zamandır şiire hasret bizler için oldukça heyecanlı bekleyişin ardından program başladı ve açılış konuşmasını karizmatik duruşuyla, parmaklarındaki birbirinden güzel görkemli yüzükleriyle, buğulu sesiyle Mustafa Çelebi Çetinkaya kardeşimiz yaptı. Ardından şiirlerin türkülerle harmanlandığı o gecede ardı ardına okunan şiirler alkışlar eşliğinde dinlendi. Biz hangi sırada olduğumuzu heyecanın azalmaması adına sormadık -kendimizi tuttuk desek daha gerçekçi olur- bence iyi yaptık. Dikkatimiz de bu nedenle hep zirvedeydi. Öyle ki zaman geçtikçe hem AKSED gençlerinin hem de bu güzel gençleri yetiştiren hocalarının hem bizler gibi misafirlerin şiirlerini dinledikçe “Aman Allah’ım, ne kadar güzel yorumluyorlar,” düşüncesiyle kendimizden korkmaya da başladık. Ya da kendi adıma konuşayım. Yanımda İLESAM’ın vazgeçilmezlerinden Durak Turan Düz Hocam olduğu için mutluydum. İnsana güven veren yüzü ve oldum olası desteği ile çok sevdiğim bir insan… Arabaşı yemiş gelmiş, “bilsem daha evvel gelirdim,” dedim, gülümsedik.
Gitgide artan alkışlar, söylenen türkülerin büyüsü, sazın sözün kalplere dokunuşu derken vakit nasıl geçti, ben ne ara çıktım, yönetime ve emeği geçenlere teşekkür etmek için başladığım konuşmayı heyecandan olsa gerek teşekkür etmeyi unutup hangi ara şiirimi okudum hiç anlamadım.
Bizlere verilen AKSED Teşekkür Belgemiz ise geceyi iyice ölümsüzleştirdi. Yüreğimizdeki ve gözlerimizdeki sevinç daha da büyüdü. Yapılan bilgi yarışmaları programa heyecan kattı.
O gece orada
çok değerli şairler, ses ve saz ustaları, bestekâr ve güftekarların olması bir
tesadüf değil elbette. Yapılan organizasyonun, harcanan emeklerin sonucu. Tatlı dili, hanımefendi kişiliği ve güler
yüzüyle Zehra
Bardakci Uslu ve efendiliği ile Yunus Emre Çetinkaya kardeşimizin sunumuyla
gerçekleşen programda, Sanatçı Hakan Karadoğan ve Fikret Bezgin türküleri
kulaklarımızın pasını sildi.
Şiirleriyle sevinci, hüznü, heyecanı paylaşan Akın Aktaş, Sabahat Karagöz, Semra Öktem Avcı, Esra Erdogan, Mustafa Uslu, Durak Turan Düz, İsmet Bora Binatlı, Bayram Mecit, Nurullah Ağrı, Alper Burak, Öztürk Emin Baş, Ayhan Akgül, Zeynep Kaplan,Irmak Suna Binici, Neriman Cengiz Ketenci,Bahadir Altunay ,İsmet Ulaş, Metin Pınarcı,İsa Özen,Selvinur Sarı, Seher Tamer,Yazgül Helin Taşoğlu,Nurgül Koç, Cemre Küçükbaşol vardı. Gençler genellikle usta şairlerden şiir yorumlarken bizler de kendi şiirlerimizi paylaştık. Söylemeden geçemeyeceğim: O muhteşem ortamda paylaşımlarını zekice bulduğum Erdal Ecrin’i ve eşini, yazar Sinan Ceylan’ı, yazar Fahrettin Alay ve eşi Sultan Hocamızı ve kıymetli dostum Irmak Binici’yi görmek de beni ziyadesiyle mutlu etti.
Bu kadar
değerli edebiyat sevdalısını bir araya getiren AKSED’e, emeği geçenlere çok
teşekkür ediyorum. Peki, bu kadar güzelliğin içinde hiç mi eksikleri yoktu?
Vardı: eksik olan tek şey sıcak bir çaydı, olsaydı içimiz daha da ısınırdı. O
da böyle kalabalık programlarda mümkün olmuyor diye duydum. Doğrudur.
Velhasıl, çıkarken Başkanımız Mustafa Çelebi Çetinkaya’ya, imzalatma mutluluğuna da eriştiğimiz Şah-ı Şirler isimli eserde kitaplığımızda yerini aldı. Asla unutamayacak anılarda olan Şah-ı Şiirler Programına katılmaktan büyük mutluluk ve onur duyduğumu ifade etmeliyim.
İyi ki varsın AKSED. Nice gönül dostlarını nice programlarda bir araya getirmen dileğiyle…