Bazı
Kitaplar vardır başlamak için sabırsızlanırsınız. Başladığınızda
elinizden bırakamazsınız. Bitirdiğinizde de “iyi geldi” dersiniz.
İşte öyle bir eser yazmış Ramazan AYDOĞMUŞ. “HAYATA TUTUNMAK”
Kitap
babasının ani vefatıyla hayatı değişen bir çocuğun yaşantısını belli
bir kesimiyle anlatıyor. Hayatı nasıl değişiyor derseniz vahim olayın
ardından beklenmedik bir çabuklukla bir yurda verilmesiyle başlıyor.
Kendini oraya ait hissedene dek yaşadıklarını, arkadaşlarıyla
ilişkilerini, yurtta yaşananları öylesine akıcı ve sade dille yazmış ki
okurken hem heyecanlanıyor hem de dinleniyorsunuz. En çok betimlemeleri
beğendim, gözünüzün önüne gelmesini geçin sanki yanınızdaymış gibi.
Diyaloglar gerçekçi ve tam yerinde.
Kitabın
en önemli özelliği içiniz rahat bir şekilde her yaş grubuna tavsiye
edebilecek olmanız. Kesinlikle içerisinde küfür, kötü söz, olumsuz bir
örnek yok. Elbette bu kitapta da iyiler kötüler, umursamazlar,
duygusallar, sevenler, sevilenler var ama şu sıralar bizleri hayal
kırıklığına uğratan bazı kitapları görünce “İşte yazar dediğin böyle
yazmalı” diye içinizden geçiriyorsunuz. Hem gençlere hem büyüklere
okumalarını ısrarla öneriyorum.
Ağladığım
çok bölüm oldu benim. Annesinin bu acıyı kaldıramayıp psikolojik olarak
rahatsızlanması, küçük kız kardeşin başına gelenler, yurtta umutla
bekleyişin hüsranı… Fazla bilgi de vermek istemiyorum ama insan bazen
elinde olanların kıymetini hatırlamaya, hatırlatılmaya ihtiyaç duyuyor.
Şimdi oğlum okuyacak, ardından da diğeri…
Yazar ve şairler gerçekten duygusal oluyor. İnanır mısınız şimdi bu tanıtımı yazarken bile gözlerim doluyor.
Yazarımız
Ramazan AYDOĞMUŞ bu kitabı bir amaç için yazmış. Hem de gerçek
hayatından. Bir kere olayların gerçekliği sizin dikkatiniz dağılmasını
daima engelliyor. Amacına ulaşmış mı derseniz; kesinlikle. İşte o yüzden
tavsiye ediyorum. Kendisini tanımıyorum iki eseri olduğunun dışında ama
sosyal medyadan kurduğumuz iletişimden ne kadar ince düşünceli, olgun,
sabırlı ve adam gibi adam olduğunu söyleyebilirim. Kitabın sonunda
verdiği kısa bilgiyle de insan bir huzura kavuşuyor. Kızarmış gözleriyle
elbette.
Kısacası ben kitaptan çok şey öğrendim. Ne kadar bilirseniz bilin sizin de bu kitaptan öğreneceğiniz çok şey olduğuna eminim.
İmla ve basıma gelince…
Yirmi
bölüm başlığıyla hazırlanan kitap son sözle bitiyor ve toplam 128
sayfadan oluşuyor. Öyle sayfa doldurmak için yazılmış hiç bir bölüm
yok. Ve bundan öte kitapta hiç imla hatası yok. Yazarı bu bakımdan da gönülden kutluyorum. Kitap orta boy
ama geniş basımıyla rahat okunuyor. Sadece okurken ilk baştan bir iki
sayfa ayrılıp gitmek istiyor ama bırakmayın. Başı da sonu da zaman zaman
gözden geçirmek isteyeceğiniz bir eser. Kapak da olması gerektiği gibi.
Ne fazlası var ne eksiği.
Yazarı gönülden kutluyorum. Bundan sonra daimi bir okuyucusu daha oldu. Nice başarılara diyerek saygılarımı yolluyorum.
Okumak lazım azizim…