"Bazen insan, ilhamını tetikleyecek bir yüz, bir ses, bir olay
belki de bir acı bekler kalemin ucunda. Neyi sürerse şarjörüne onu yüreğinden delip geçer kağıdın saflığında..."
Demir tavında, şiir kağıtta!
Bekleme odalarında, histerik sancılarla...
------------------------------------------------------------------------------------------------------
BİR İHTİLAL BİR GÜL
ihtilale yakın
Annesinin elinde buruşmuş mutluluklarla
kardeşlerinin oyunbaz seslerinde gül' dü
Kar, kiyamet
üstelik
'onlar kuzinede hiç kağıt yakmadı'
yüreğindeki üşüme o günlerde başlamış
içinde hala zevzir kuşlarının ayak izi
göğsündeki kafesin kapıları hala açık
hiç kapatmadı
Zamanın beşiğinde, tos topalak aylar
hayata emeklemeler...
Akşamları sofraya gür sesiyle rüzğar otururdu
ki o;
güneşli gök altında öyle ulu bir çınardı ki
köklerini toprağın böğrüne salmış
yapraklarının hüzün okşayan hışırtısında
gölgesi altında şen kahkahalar attırmış
güleç yanlarıyla hep koşturup durmuş
Gün ağarırdı
ince belli bardakların tavşan kanı teninde
sadâkatler beslendi
iki can azizliğinde
gövde gövdeye tutunmuş
sevgi, saygı çoğulluğunda
eteklerine acılar saklanmış
Asrı heyulâ
gök gri
iki dağın arasında mecnun sanırsın
oysa
kurşunlar üstünden geçiyor
kuşağının anlamsız savaşında
ne sağ da atıyor kalbi ne de sol da
tek derdi insanlıkta!
geçti
bitti
kan kokusunda çekişmeler
rengi kara raflarda kaldı
işte öylesi bir kar kiyamette
yumulu bakışlarını açtı
gül kokulu kız
annesinin elinde buruşmuş bir kaç mutlulukla...
08.05.13
NURGÜL OCAK