Online Üye
Online Ziyaretçi
GELSEN NE ÇARE
Leylâ'nın battığı gam girdabına
"Dalarım" diyorsun; dal da göreyim.
Çareye bürünüp, çile kabına
"Dolarım" diyorsun; dol da göreyim.
Sevgimin isbatı diyerek güyâ
Hazırsın girmeye ateşten suya
"Sensiz şu bedeni dipsiz kuyuya
Salarım" diyorsun; sal da göreyim.
Yaylanın düzümü sandın mahzeni
Lokman hekim olsan, anlardım hani
"incim"sin, feleğin elinden seni
"Çalarım", diyorsun; çal da göreyim.
Kolaysa, buyur, sil, kaderden kışı
Onmaz yara derler; bu gönül işi
"Kırk güne kalmadan gözünden yaşı
Silerim", diyorsun; sil de göreyim.
Mecit AKTÜRK