Gülizar nedensiz yazmıyorum
şiirleri
Sormuştum,
yine sorayım belki bilirsin
Kafan hiç soru işaretinin çengelinde asılı kalan bir noktaya dönüştü mü?
bizdeki cahil cesareti
çok gördüm karanlıktaki gölgeleri
şehirleri ikiye bölenleri
sevenleri ayıranları
bir garip soru işaretine mülhem
yani ki sırra kademe karşı sürekli bir eylem
Allah
sırrını takdis etsin tutunamayanların
tutunamayıp hayatı bir kenara bırakanların
Renkli dünyanın renkleri ,taşıyamayacağın bir yük olupta
Renksiz görüntüsünde sevdiklerini izleyenlerin
Ah Gülizar
Sukutum dilimin vav kıvrımında
Tesellim öbür dünya
Kelebek kelebektik
Nisan ayındaki çiçeklere inat
Tomurcuk tomurcuktuk
Siz sevdalısınız gökyüzüne dediler
Uçup gittik kanat kanat
Sen yeter ki kalbindekini
koru
Ötesi tüm herkesin
Pencere önüne yakışan küpelim
Bet benzine ışık
değsin Gülizar
Ov yüzünü yanmış güneşimin külüyle
Denizine kavuşamasam da
Hala tuzun dudağımı kavurmakda
Sevdalısının tenin de tutuklu kalmış
Dirilmez diyenler var,
Hıdır günü gül ağacının
dibinde uyuya kalanlar var,
Var oğlu var
Çengele asılmış kan
revân içinde başım
Asırlar sonrasına
gömülmüş düşlerim var,
El, onun aksini
bende neden arar,
Bilmezler oysa:
siluetim yalın kat
Kat
kat sevdalar olsa da
Gönlüm
hep onun tadını arar
Yanmaya yar
dediysek biliriz sukutu da âr belasına
Sanmak deme Gülizar ben onu sanmadım
Hayat çizgisinde sek
sekdeyken gördüğüm
Ayna kıskanılası benzerlik
Miras kalan bizlere canı kırılası yalnızlık
Bir göründü ,elleri ellerinde, bir kayboldu
Kaderim saklambaç oynatmaya çocuk gönüllü
Ki dört nala aramaya hevesli
Her çizgin inan göz yanığı
Sönsün yıldızlar
Dönsün sevdalılar
Geceleri
ıyutuyor bak zaman
Ben zaten aşkdan sabıkalıyım
Yine de öptüm üç kere
Olmayan varlığını
Vallahi Gülizar