Belendi ağıtlara, yâr hüngür hüngürlükler
.
Endâm eder tenime, cân özene bezene
Zinde iken mutluluk, edep ezen ezene
Kıskançlıklarda hiddet, ha koptu ha kopacak
Bam telinden tâc ettim vurmuyorken tezene
.
Avuçlarım açıkken, gökte hazır dilemek
Baklava şırasıyla, pişen tatlı dil emek
Ateş bastı bürudet ha koptu ha kopacak
Baldan lokmadır ondan, gerektikce dilenmek
.
Cânım yanarsa yansın, ciğer yanıyor za/ten
Büyüsüne sihrine, sillesine koza ten
Ölümüne şehadet ha koptu ha kopacak;
İmân ile yeşerip, açıyor mimoza ten
.
Rûyâcılar getirdi, ister imiş bekâret
Uzun uzak yaşamı, yazık, etti bekâ ret
Kesretten bıkan vahdet, ha koptu ha kopacak
Her seher tıkır tıkır, ödemeyim akaret
.
Ak gerdanın şırası, çiğ salkım yâr tutaklar
Yoksul kapılarının, sesidir muştu taklar
Üzre deyip bin adet, ha koptu ha kopacak
Tıkalı düzüm düzüm, ses vermiyen yutaklar