Bu günlerde Ramazan ayını layıkıyla yaşamaya çalışıyoruz,tabii ki çoğu kişi nerde o eski ramazanlar,artık hiçbir şeyin tadı kalmadı diyor ama artık o eski ramazanların tadını yaşayamayacağımızın da bilincindeyiz..
Kaybettiğimiz tadına varamadığımız, eski lezzetini bulamadığımız o kadar çok şey var ki yaşamımızda, buda öyle tadını eskisi gibi yaşayamayacağımız şeylerin dosyasına konup tozlu rafların arasına kaldırılacak bir bir….
Şimdi önümüzde aslında Ramazan bayramı olan ,ama yeni nesil tarafından şeker bayramı olarak ismi değiştirilen ve iki dini bayramımızdan biri olan ramazan bayramımız var..
Kaybettiğimiz tadlar arasında bayramlarımız da var ve ahhhh nerde eski bayramlar diyoruz bu günlerde de ne yazık ki…
Eskiden bayramları özlemle beklerdik, gün sayardık bir bir..Çocuklar içinde, büyükler içinde ayrı bir tadı vardı özelliği vardı…
Şöyle bir düşündüm eski bayramlarımızı,özellikle arefe günlerini ve bayram sabahlarını inanın burnumun direği sızladı derler ya aynen öyle oldu…
Arefe günleri bayram için hazırlıklarla geçerdi. O gün yada bi kaç gün öncesinden herkese, özellikle çocuklara bayramlık kıyafetler alınırdı. Tabi çoğumuza da bayramdan bayrama kıyafet alınırdı, öyle şimdiki gibi kıyafet bolluğu yoktu..Hele hele mağazadan hazır kıyafet çok zor alınırdı,annem bize ya kumaş alır yada giymediği kıyafetleri bozar ondan elbiseler diker, onları bir güzelde işlerdi, laf aramızda çok da güzel diker ve işlerdi yani…
Ayakkabı da alındı ise,kıyafetlerimizle birlikte şöyle görülecek bi yere dizer, gider gelir onlara bakardık, bi sanat eseri gibi seyrederdik açıkcası…
Baklavalar açılır kat kat arasına bol ceviz serpilir, nar gibi pişirilirdi tepsi tepsi .Evimiz günler öncesinden perdelerden tutun koltuklara halılara kadar temizlenir, pırıl pırıl yapılırdı..Hatta evlerden sonra sokaklarımızı komşularımızla toplanır bir güzel süpürür vede yıkardık..
Bayram sabahları benliğime kazınan bir alışkanlık olmuştur benim için. Kız çocuğu olduğumuz için annem, bizi babam bayram namazına giderken kaldırırdı.Babam takım elbisesini giyer namaza gider, bizde evimizi toparlardık, süpürür merdivenleri yıkardık, babam namazdan döndüğü zaman kahvaltımız hazır olurdu, güzelce giyinir ve kapı çaldığında karşısına annemden başlamak üzere büyükten küçüğe dizilir, babamın elini öperdik harçlığımızı da alırdık yani az da olsa…
Sonra kahvaltı masasına oturur neşe içinde kahvaltımızı yapardık, inanın o tadı hiçbir kahvaltıda bulamıyorum artık . Oysa o zaman kahvaltı soframızda bu kadar çeşit bile yoktu…
Ama şimdiki bayramlara bakıyorum da çocuklarımız için hiçbir anlamı kalmadı artık..Sadece okulların tatil olması, tatil kavramı ilgilendiriyor onları ..Ne bayramın gelmesi, ne kıyafet alınması, ne bi yerlere ziyarete gidilmesi onlar için bi anlam ifade etmiyor..

Bu çok acı ama kabul etmek zorundayız, eski güzelliklerimiz, değerlerimiz bir daha geri gelmemek üzere gittiler, kaybettik onları …İnşallah elimizde kalan değerlerimizide kaybetmeyiz bir bir onların değerlerini bilip saklayabiliriz…(Benim pek ümidim yok ama..)
Dilerim önümüzdeki günlerde karşılamaya hazırlandığımız ramazan bayramını eski bayramlar tadında yaşarsınız…Hoş kalın hoşçakalın….

Sakine Bahadır
15-09-2009
[email protected]
( Nerede Eski Bayramlar başlıklı yazı SakineBAHADIR tarafından 18.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu